İcra dosyasında borçlunun belirttiği tarihten daha önce takibi öğrendiğini gösterir herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığından haricen öğrenme iddialarının da değerlendirme kapsamına alınamayacağı-
İncelenen pasaport fotokopilerinde, borçlunun 28.08.2009 tarihinde çıkış yaptığı, bundan sonra 21.3.2010 tarihinde yurda giriş yaptığı görülmekle kendisinin 4.1.2010 tarihinde Türkiye'de bulunmadığının, bu durumda da 21.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
Borçlu şirketin tebliğ tarihindeki yetkili kişileri tespit edilerek , tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Yasasının 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü’nün 18. maddesi kapsamında usulüne uygun olup olmadığı saptanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin yapıldığı gün borçlunun icra dosyasının fotokopisini almış olması ve bu şekilde satışı öğrenmiş olmasının yeterli kabul edilmesi, borçluya satış ilanının tebliğini düzenleyen yasa koyucunun amacına uygun olmadığı-
Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi gereğince “muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği” bu maddelerde öngörülen şekilde tevsik edilmeden (belgelendirilmeden), yapılan tebligat işleminin geçerli sayılmayacağı-
Şikayet konusu tebligatta komşu …’nin imzasına rastlanmadığı gibi, adı geçenin imzadan imtina ettiği yönünde de şerh görülmediğinden; bu haliyle yapılan tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21 ve Tüzüğün 28. maddelerine göre usulsüz ve dolayısıyla geçersiz olduğu-
Avukatlık Kanunu’nun 41., Tebligat Kanunu’nun 11. ve HMK’nun 73. maddesi gereğince; vekille takip edilen dava ve takiplerde her türlü tebligatın vekile yapılması gerekeceği-