Borçlunun ödeme emri tebliğ tarihindeki yurtiçi adresi olan "Elmalıkent Mah. Mandıra Cad. No:6F İçkapı No:5 Ü.iye/İstanbul” adresine çıkarılan örnek 7 ödeme emri tebligatının, “muhatabın yurt dışında yaşadığı, aynı adreste bulunan isim vermeyen komşusu sözlü/imzalı beyanından anlaşıldığından ... mercine iade" şerhi ile 05/01/2021 tarihinde iade edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine TK'nın 21/2. maddesine uygun şerhi içeren tebligatın aynı adreste .............. tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup TK 21/2’ye göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu şirkete ödeme emri tebligatının “tüzel kişi temsilcisinin tebliğ anında toplantıda olması sebebiyle daimi çalışanı ve evrak kayıt memuru olduğunu beyan eden .......... imzasına tebliğ edilmiştir” şerhiyle yapıldığı, tebligatın şeklen usulüne uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, borçlunun şikayet dilekçesinde; tebligatı alan ...........'nın borçlu şirketle hiç bir bağlantısı olmadığının ileri sürüldüğü, mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasında borçlu şirketin adresine defaten gidildiği, adresin sürekli kapalı olduğu, adres çevresinde yapılan araştırmada ........... isimli çalışanı olup olmadığını bilenin olmadığının tespit edildiği anlaşıldığından, mahkemece, tebliğ yapılan ...........'ın tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirkette evrak müdürü ya da bu işlerle görevlendirilmiş bir kişi olup olmadığı kolluk marifetiyle net bir şekilde tespit edilmesi için yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Borçlu şirkete başka icra takiplerinde aynı usulle yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerine karşı borçlu tarafından herhangi bir şikayet başvurusunda bulunulmaması şikayete konu takipte borçlunun şikayet yoluna başvurmasına engel olmadığından mahkemece anılan kişinin şirket çalışanı olduğu ve tebligatları almaya yetkilendirildiği yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
TK 21/2. madde gereği yapılan ödeme emri tebligatında, tebliğ memurunca tebliğin yapıldığı tarihin yazılmadığı görüldüğünden, yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği- İlk Derece Mahkemesince, öğrenme tarihi olarak bildirilen ............... tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde ileri sürülen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekeceği-
Muhatap şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması geremediği ancak komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, aksi halde tebliğ işleminin usule aykırı olacağı-
Borçlu vekili adına işyeri adresine gönderilen gerekçeli karar tebligatının, "belli bir yerde mesleğini devamlı olarak icra eden gerçek kişiler" yönünden tebligatın yapılma usulünü düzenleyen Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle tebliğ edilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesinden önce yapılan icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı alınamayacağı- Elektronik tebligatta, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayılacağı- Ödeme emri tebliği borçluya beşinci gün saat 23.59:59 itibariyle yapılmış sayılacağından, alacaklı vekilinin UYAP sistemi üzerinden aynı gün (beşinci gün) saat 20.57 itibariyle -yani, gün sonundan, dolayısı ile ödeme emrinin tebliğinden önce- takipten vazgeçtiğine ilişkin beyanda bulunması halinde, tahsil harcı alınamayacağı-
Tasfiye halindeki şirkette, ödeme emrinin tasfiye memuruna tebliği gerektiği-
Borçlu şirket yetkilisine gönderilen haciz ihbarnamesiyle borçlu şirketin takipten haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği- Gerçek kişiye yapılan tebliğ ile farklı bir tüzel kişiliğe sahip şirkete yapılan tebliğin öğrenilmiş olmayacağı-
Kişilerin mernis adresleri Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar kapsamında zaman zaman güncellenerek değişikliğe uğrayabildiği-  7201 s. Tebligat Kanunu m. 10 uyarınca, alacaklının tebligat yapılmasını istediği "...İç Kapı No:6 ..." adresi ile borçlunun mernis adresi olan ve tebligat yapılan "..İç Kapı No:A ..." adresinin aynı yere ait olup olmadığının yöntemince araştırılması, aynı adres olduğunun anlaşılması halinde usulsüz tebligat şikayetinin reddine; farklı bir adres olduğunun anlaşılması halinde ise, tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirkete ödeme emrinin 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince yapılan tebligatında, haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği- İlk Derece Mahkemesi her ne kadar tebligat usulsüzlüğü şikayetini kabul ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş ise de dayandığı gerekçe yerinde olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-