Tüzel kişiliğe sahip anonim şirket şikayetçiye 89/1. haciz ihbarnamesinin posta yolu ile tebliğ tarihinde, anonim şirketin aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğu nazara alındığında, posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu ve bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir haciz ihbarnamesi bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanmayacağı- Şikayetçi üçüncü kişiye yöntemince tebliğ edilmiş 89/1. haciz ihbarnamesi bulunmadan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilerek borçlu sıfatı ile takip dosyasına eklenmesinin yasaya aykırı olduğu-
T.K .21/2’ye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüş ise de; Belediye Başkanlığı’nın müzekkere cevabında adres kayıt sistemindeki adresinin güncellendiği belirtildiğinden, adreslerin aynı yere ait olduğu anlaşılmakla, borçlunun adresine T.K.21/2’ye yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü gerektiği-
Yabancı uyruklu borçluya T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılamayacağı-
Tebliği alan kişinin şirketin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişi olup olmadığı araştırılmaksızın, şirket temsilcisi çarşıda olduğundan doğrudan daimi işçisine yapılan tebliğ işlemlerinin usule aykırı olduğu- Kıymet takdir raporunun, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği- Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının kıymet takdirine itiraz olarak kabul edileceği- İcra mahkemesince, borçlunun, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelin altında ya da aynı olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin borçlu şirkete ticaret sicil adresinde yapılan tebligatında, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmediğinden, bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu- Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Maddi hata sonucu (dilekçe içeriğinde doğru takip dosyası taraflarına ilişkin bilgilere yer verildiği de gözetildiğinde) dosya numarasının itiraz dilekçesinde yanlış yazılmasının hakkın zayii olmasına neden olmayacağı- Borçlunun süresinde itirazı nedeniyle takip duracağı-
Mahkemece borçlunun sigortalı çalışanlarının listesi getirtilerek tebliğ yapılan kişinin borçlunun sigortalı çalışanı olmadığından bahisle şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de; zabıta marifetiyle araştırma yapılarak adı geçen şahsın tebliğ tarihinde borçlunun işyerinde çalışıp çalışmadığının araştırılması, sonucuna göre tebligatı alan ............. isminde işçisi olup olmadığının tespiti ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu-
Borçlu şirkete ödeme emrinin ticaret sicil adresine 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince "Adreste kimse bulunmaması, adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşundan soruldu, verilen sözlü beyanda muhatabın nerede olduğunun bilinmediğinin beyan edilmesi üzerine tebliğ imkansızlığı sebebiyle ..." şeklinde devam eden şerh ile tebliğ olunduğu, buna göre, şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun isminin ve kim olduğunun anlaşılamadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra memurunca borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine ödeme emri tebligatı çıkarıldıktan sonra ödeme emrinin tebliğ tarihine kadar borçlunun mernis adresini sildirmiş olmasının tebliğin usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-