Takip tarihi itibariyle şikayetçi borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı olup şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili kişi olduğu anlaşılan .............'ye Tebligat Kanunu'nun 17'nci maddesine göre muhatabın iş yerinde olmadığı belirlenerek çalışanına tebligat yapıldığı, çalışan .............'un da şirket çalışanı olmadığı iddia ve ispat edilmediğine göre adı geçen borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü gerekeceği, aksinin kabulü ile borçlu ...............'ye gönderilen tebligat yönünden de tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmekle, şikayetçi 3. kişiye 3. haciz ihbarnamesi 15.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine de en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekeceği-
İhale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği- Tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asıldığına dair bir şerh tebliğ mazbatasında yer almadığından, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı ve usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması ya da usulüne uygun tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Borçlunun takip talebinde gösterilen ve ayrıca mernis adresi olarak tespit edilen adresine gönderilen ödeme emri tebligatlarının borçlunun bu adreslerden taşındığı şerhi ile iade edilmesi üzerine, müdürlükçe adres araştırması yapıldığı, ................ İl Göç İdaresinin 23.03.2021 tarihli yazı cevabı ile davacı borçlunun 16.10.2019-26.09.2021 tarihleri arasında ikamet izni kaydı bulunduğu ve adresinin “..................” adresinde ikamet ettiğinin bildirilmesi üzerine, tebligat zarfına adresin MERNİS adresi olduğu ve TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği şerhi verilerek tebliğ işleminin 01.06.2021 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre yapıldığı görüldüğünden, İlk Derece Mahkemesinin şikayetin reddine yönelik kararının yerinde olduğu-
Dosya içerisinde icra dosyasının tarafları ile ilgili olarak ............ Aile Mahkemelerinden 6284 sayılı yasaya göre verilmiş koruma kararları yer almakta olup, 02.03.2021, 02.09.2021, 02.12.2021 tarihli bu kararlarda borçlu adresi "..............." olarak gösterildiği, alacaklının da taraf olduğu kararlardaki adresin en son adres olarak bilindiğinin kabulü gerekeceği, özellikle 02.09.2021 tarihli karar tarihine yakın tarihte tebliğe çıkarttığı iade dönen ödeme emri tebligatını borçlunun mernis adresine çıkartmasının "bilinen en son adrese tebliğ" koşulunun gerçekleşmediğini göstereceği, tebligatın bu nedenle usulsüz olduğunun kabulü gerekirken ilk tebligatın mernis adresine çıkarıldığından bahisle usulüne uygun olduğunun kabulünün doğru olmadığı-
Muhatabın dışarıya gittiği belirtilmek suretiyle tebligat yapılmış ise de, muhatabın dışarıda olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağı gibi tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin yaptığı ve haber verilen komşunun ismi alınmadan yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- Borçlunun ......................... adresine gönderilen satış ilanı tebligatının ise “ adreste kimse bulunamaması üzerine en yakın komşu kapıcı yönetici soruldu karşı komşu çarşıya gittiğini beyan etmesi üzerine........2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. En yakın karşı komşu...haber verildi.” şerhi ile tebliğ edildiği ancak muhatabın nerede olduğuna dair bilgi alınan kişinin adının yazılmadığı açık olduğundan usulsüz olduğu- Borçluya gönderilen her iki satış ilanı tebliği de usulsüz olup borçlunun ihaleden daha önceden haberdar olduğuna dair bir bilgi de bulunmadığından, şikayetin sürede olduğunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar borçlu ile eşi arasında boşanma davası açılmış ise de tebliğ tarihinde henüz tarafların boşanmalarına karar verilmediği, tebligat yapılan “..................” adresindeki müşterek hanelerinden şikayetçi borçlunun uzaklaştırıldığına dair de bir mahkeme kararı incelenen dosya kapsamında mevcut olmadığı gibi, Tebligat Yasası'nın 39. maddesinde düzenlenen hasıma tebligat yasağı muhatap adına hasmına tebligat yapılması halinde uygulanabilecek bir madde olup ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılması halinde bu yasal düzenlemenin uygulanmasının mümkün olmadığı, o halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 13.09.2023 T. E: 2022/12798, K: 4919
12. HD. 13.09.2023 T. E: 2022/12950, K: 4942
12. HD. 13.09.2023 T. E: 2022/13108, K: 4951