Borçlunun ödeme emrini Uyapta açmış olduğu tarih itibariyle takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin süresinde olup olmadığının bu tarihe göre değerlendirileceği-
Her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince; bila tebliğ iade edilen tebligatta, borçlunun adreste bulunmama sebebinin yazılmaması ve bunu bilebilecek kimselere sorulmaması nedenleriyle bu tebligatın usulsüz olduğuna işaret edildikten sonra, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat çıkartma şartları oluşmadığından bahisle bu maddeye göre yapılan ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıda açıklanan Yasa maddesinde böyle bir araştırma yapılması zorunluluğu bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu adına TK’nın 21/2.maddesi gereğince tebliğ edilmesi şerh verilerek çıkarılan ödeme emrinin 25/09/2023 tarihinde, gösterilen adreste muhatabın işte olması sebebiyle muhtara tebliğ edildiği, haber kağıdı yapıştırıldığı, komşusuna bilgi verildiği şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ evrakı üzerinde tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunmadığının anlaşıldığı- Bu hali ile tebliğ memuruna ait bilgiler bulunmadan yapılan tebligatın, yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı ve usulsüz olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu şirket adına çıkarılan ve “tanınmıyor” şerhiyle bila tebliğ iade edilen tebligat üzerine TK’nın 35. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü ile TK’nın 32. maddesi gereğince tespit edilecek öğrenme tarihine göre imza itirazının süresinde olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Bozma kararındaki kamu düzenini ilgilendirmeyen hususlarda tarafların tamamının bozma kararına uyulmasını talep etmeleri halinde direnme kararı verilemeyeceği-
Usulsüz tebligat şikayeti- Hangi koşullarda Teb.K. m.35' e göre yapılabilir?
Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılabileceği; söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesinin " muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması " şartına bağlanmış olduğu-
Komşunun, apartman görevlisi veya yöneticisi gibi kimselerin muhatabın işe gittiği “çarşıya çıktığı” gibi beyanlarının muhatabın tebliğ adresinden geçici olarak ayrıldığını kabul etmek için yeterli olduğu- Tebligat, Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğine uygun olarak yapılmış olup mevzuatta haber verilen komşunun adresinin yazılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun hakkındaki takibi öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önce öğrendiği hususu alacaklı tarafından yazılı delille ispat edilemediğine göre, tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesi gerektiği-
Satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
