UYAP evrak kütüğünden borçlu vekilinin satış ilanını okuduğundan bahisle vekilin ilandan haberdar olduğu ve bu öğrenme tarihinin tebellüğ tarihi olarak kabulü mümkün olmayıp; borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi sebebi olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
Beyanına başvurulan komşunun kim olduğunun iade edilen tebligatta yazılmamış olmasının daha sonra TK’nın 21/2. maddesi kapsamında yapılan tebligatın geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığı, aksi yönde bir iddia da bulunmadığından bila tebliğ iade edilen tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen denetlenemeyeceği nazara alındığında ödeme emri tebliğ işleminin uygun olduğu, diğer taraftan bir kısım sebeplerle mernis adresinin güncellenemediğine ilişkin iddianın gecikmiş itiraz sebebi olmadığı-
12. HD. 30.04.2024 T. E: 2025/1931, K: 3481
Haczin tebliği ile ilgili tebligatlar usulsüz olup, ortaklığın giderilmesi davasında dava dilekçesinin kendisine tebliği ile haczi öğrenen şikayetçinin haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti süre yönünden reddedilmiş olup bu kararın kesin olmadığı-
Borçlunun bilinen en son adresine usulüne uygun tebligat çıkarılması zorunlu olup, ödeme emrinin, icra dosyasında alacaklının takip dayanağı olarak eklediği protokolde yazılı olan ( ve aynı zamanda borçlunun eski mernis adresi olan) ve borçlu yönünden bilinen son adres olarak kabulü gereken adresi yerine sokak numarasının hatalı olarak tebliğe çıkarıldığı görülmekle, bu durumda Tebligat Kanunu’nun öngördüğü usullerde tebligat yapılmadığından, aynı kanunun 10. maddesi gereğince bilinen son adrese tebligat çıkarılması kuralının yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği- Borçlunun bilinen son adresinden farklı bir adrese ödeme emri tebligatı gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesine karar verilmei gerektiği-
Alacaklının haciz ihbarnamesi gönderilmesi yönündeki talebi üzerine icra müdürlüğünün şikayetçinin (borçlu/üçüncü kişi) dosyada mevcut T.C. kimlik numarasından faydalanmak sureti ile doğrudan mernis adresine birinci haciz ihbarnamesi çıkarttığı, bila dönmesi üzerine 103 davet kağıdı dahil tüm tebligatların TK’nun 21/2 maddesi uyarınca yapıldığı, şikayetçinin borçlu olduğu ve haciz konulan ayrıca şikayetçinin T.C. kimlik numarasının bildirildiği diğer takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin haciz ihbarnamelerinin gönderildiği adres olmadığı, dolayısıyla öncelikle bilinen adrese çıkmayan tebligat usulsüz olup 103 davet kağıdının tebliğinin TK 21/2’ye göre yapılmasının usulsüz olduğu- "Şikayetçinin borçlu olarak yer aldığı icra dosyasından şikayet konusu dosyaya gelen cevabi yazıda; (Çankaya/ANKARA) şeklinde belirsiz olarak yazıldığı, şikayetçinin somut adresinin yer almadığı, bu durumda icra müdürünün veya alacaklının adres araştırması yapma zorunluluğunun da bulunmadığı, adres kayıt sistemindeki adresi dışında bilinen bir adresi olmayan tarafın, bilinen adresinin artık adres kayıt sistemindeki adres olduğunun kabulü gerektiği, farklı bir dosyadan veya makamdan özellikle adres araştırması yapılmasının da gerekmediği" şeklindeki karşı oyun kabul edilmediği-
Borçlu şirketin dava dilekçesindeki iddia sadece .".... isimli kişinin şirketle alakası olmadığından usule aykırılığa dair" olmayıp, "Tebligat Kanunu 12. maddeden bahisle usulsüzlüğü şikayetini" de içermekte olup, tebligatın bu madde kapsamında incelenerek karar verilmesi ve usule uygun olmayan tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin alacaklıyı vekil olarak tayin ettiği ............ Noterliği tarafından düzenlenen vekaletnamede geçen adres olduğu, bu adresin değiştirildiğine dair herhangi bir bildirimin alacaklıya yapılmadığı, borçlunun bahsi geçen adresine çıkarılan ödeme emrinin TK 21/1’e göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü gerekeceği-
Şikayet dilekçesinde "vekile satış ilanının tebliğ edilmediği" ileri sürülmemiş olsa da ihalenin feshi davasında borçlular tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesinin yeterli olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğu- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat mazbatasına göre ödeme emrinin "aynı konutta daimi ikamet eden 18 yaşını bitirmiş ve ehliyeti olan yakını olan ....'ya tebliğ edildiği'' uyuşmazlıkta, kolluk araştırmasına göre tebliğ yapıldığı belirtilen bu kişinin adreste bulunmadığı ve ismi yazılan kişi ile borçlunun yakını olan kişinin "aynı kişi" olduğu anlaşılamadığından, tebliğ yapılan kişinin tebliğ tarihi itibariyle borçlu ile aynı adreste ikamet etmediğinin kabulü gerektiği- Bu durumda, muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilerek mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-