Mahkemece HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda davacı vekiline, manevi tazminat taleplerinin her bir davacının, anne ve babaları için ayrı ayrı ne miktarda istendiğinin açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğunun görüldüğü ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği-
Bu kadar uzun süre boyunca yıllık izin hakkının kullandırılmaması yönündeki iddia hayatın olağan akışına uygun olmadığından, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asilin dinlenilmesi gerekliliği, dosya içeriğinden bir kısım imzalı bordrolar ile davacıya ilave tediye alacağı ödemesi yapıldığının anlaşılmasına karşın, bu imzalı bordroların dikkate alınmamasının doğru olmadığı, ilave tediye alacağı yönünden söz konusu bordrolar dikkate alınarak ve bu miktarların mahsubu ile hesaplama yapılması gerektiği-
Davacının davayı somutlaştırma yükü, hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 7 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı kooperatif vekilince dava dilekçesinde talep ettiği tazminat tutarı ile tazminat tutarının dayanağı olarak gösterdiği müfettiş raporunda belirtilen zarar farklı miktarlarda olduğundan, mahkemenin davacıya mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 75/2. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. maddesi gereğince talebe ilişkin bu çelişkili durumu açıklattırılarak buna göre hüküm kurması gerekirken aksi yönde işlemle faiz tutarı bakımından ret kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının davayı somutlaştırma yükü, hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 5 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının bu konuda beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Apartman görevlisi olarak çalışan işçinin işlerin mahiyeti gereği kısmi süreli olarak çalıştığı kabul edildiğinden işçinin işyerinde günlük 2 saat çalıştığının kabulü ile, işçilik alacaklarının günlük 2 saatlik çalışmaya göre belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği- İşçinin, 14 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı iddiasının hayatın olağan akışına ters olduğu-
Davacı iş akdinin feshedildiği tarihe kadar aralıksız çalıştığını iddia ettiğinden, davacının çalıştığı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumu tescil görüntüleme bilgileri, davacının işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri getirtilmesi, taraf tanıkları da yeniden dinlenerek dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek dava dışı şirket ile davalı arasında asıl alt işveren ilişkisi, iş yeri devri , organik bağ veya başkaca bir bağlantı olup olmadığı durumu netleştirilmeli ve sonucuna göre hizmet süresi belirlenmesi gerektiği- Davacının davayı somutlaştırma yükü, hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 8 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Islah dilekçesinin verilmesinden itibaren iki haftalık süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, somut olayda, davalı vekilinin süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmasına rağmen mahkemece davalı yönünden davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması dikkate alınmadan hüküm verilmiş olması hatalı olduğu-
Dava açıldığı tarihte, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan murisin halefi konumunda olan davacının TBK. mad. 113/1 uyarınca, sözleşmenin tarafı olan murisin yerine geçerek onun halefi sıfatıyla diğer mirasçılarla birlikte hareket etmeksizin nama ifa isteyebileceği-
Öncelikle davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında tarafların alacağa hak kazanma koşullarına davacının bu koşulları gerçekleştirip gerçekleştirmediğine ilişkin beyanları alınması gerektiği, ayrıca belirtmek gerekir ispat yükü işçiye ait olmakla birlikte, bu noktada kayıtların ibrazı külfetinin davalı tarafa ait olduğu, davalı taraftan alacağa hak kazanmaya ilişkin düzenleyici hükümleri içeren kayıtlar ve hesaba ilişkin kayıtlar istenilerek, tarafların usulüne uygun dayandığı tüm deliller toplandıktan sonra delillerin bir arada değerlendirilmesi suretiyle, davacının performans prim ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda bir karar verilmesi gerektiği-