Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu olduğundan tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği-
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispat edilebileceği, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği- Davacının, işyerinde çalıştığı hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu- Davalı şirket zamanaşımı savunması yapmadığı halde diğer davalı Belediyenin zamanaşımı savunmasından yararlandırılmış ise de zamanaşımı def’i, borcu ortadan kaldırmayıp bunu ileri sürene borcu yerine getirmekten kaçınma yetkisi verdiği ve davalılar arasındaki müteselsil borçluluk ilişkisi uyarınca müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def'inden bunu ileri sürmemiş olanların yararlanmayacağı, davalı asıl işveren Belediyenin zamanaşımı savunmasının diğer davalı alt işveren şirkete sirayet etmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davalı Belediyece davaya karşı yapılan zamanaşımı savunmasının sadece kendisi bakımından sonuç doğuracağı- Davalı işverence, davacı işçiye araç tahsis edildiği anlaşılmış olup davacının kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretine fesih tarihinde normal günlük "servis hizmeti" karşılığı miktarının dahil edilmesi gerektiği-
Satışı istenen taşınmazın dava dilekçesinde belirtilen yerde bulunmadığı, ihalenin feshi davasına konu edilen taşınmazın ada ve parsel bilgisi tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan alınmasını da zorunlu kıldığı-
Sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, dava konusu taşınmazların orman parseli içerisinde kalan ve fen bilirkişi raporunda gösterilen bölümlerin tutundukları tapu kaydı kapsamında kalmadığının belirlenmesi durumunda orman içi açıklık durumu değerlendirilip sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Fazla çalışma alacağının, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğu- Tarafların uhdesinde bulunan ancak ibraz edilmeyen delillerin mahkemece re'sen getirtilmesinin, "taraflarca hazırlama ilkesine" (HMK. mad. 25) aykırı olacağı- Uyuşmazlık konusu fazla çalışma alacağının davacı tanık beyanlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmasının isabetli olduğu-
Mahkemece, depolama hizmetine ilişkin olarak iki ayrı sözleşmeye dayanıldığı saptanmış ise de, bu yolda davacı yan vekilinin iki ayrı sözleşmenin varlığına ilişkin beyanıyla yetinilmesi, davalı yanın bu konuya ilişkin diyecekleri sorularak iddia ve savunmaya ait çelişkili hususların giderilmemiş olmasının usuli bir eksiklik olduğu, uyuşmazlığa ilişkin taraflarca ve ispat yükü üzerinde bulunan davacı yanca gösterilen delillerin tümü toplanmaksızın, hangi nedenle toplanmadığına ilişkin bir görüşe de yer verilmeyerek, salt, davalının bir sözleşmeye dayalı ödeme savunması ve depoda davalıya ait bir mal bulunmadığı yolundaki davacı beyanı nazara alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının da isabetsiz olduğu-
Hukuki sebepler kısmında BK.'nun 18. (TBK.'nun 19.) maddesini gösterilmesi davanın muvazaaya dayalı iptal davası olduğu şeklinde yorumlanması için yeterli midir? Davanın, dava dilekçesinde yazılı hukuki nitelendirmeye bakılmaksızın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu mu kabul edilmelidir?
Boşanma kararı kesinleşmesine rağmen davacıya ait konutta davacının rızası hilafına haksız olarak oturmaya devam ettiği iddia edilen davalı eski eşe karşı açılmış ecrimisil davasının (dava dilekçesinde, davalı aleyhine 15 aylık kira parasının ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş ise de) asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının dava dilekçesindeki faize ilişkin talebinin çelişkili ve müphem olması durumunda, mahkemece bu faize ilişkin talebinin açıklattırılması ve bu doğrultuda bir karar verilmesi gerektiği-