Davacı tarafın tazminat talebi netleştirilmeden ve bilirkişi raporundaki görüş sadece kredi borcuna ilişkin menfi tespit isteminin muhatabının davalı hayat sigortacısı olmadığına ilişkin olduğu halde, tüm talepler için davalıya husumet düşmeyeceği kabulünün doğru olmadığı, bu durumda mahkemece; davacı tarafa uygun bir süre verilip tazminat talebini açıklamasının istenmesi; poliçe gereği, davalının ölüm tarihindeki bakiye banka kredi tutarı kadar bankaya ve artan teminat miktarı için davacılara tazminat ödemekle yükümlü olacağı, sigortalı muris tarafından ödenen kredi taksit bedeli için davalının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı da gözetilerek, istenen tazminatın neye ilişkin olduğunun ve bakiye kredi borç tutarının araştırılmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davalı tarafın savunması, sigortalının beyan yükümlülüğüne uymaması nedeniyle cayma haklarını kullandıklarına ilişkin olduğundan, sigortalı murise ait geçmişe dönük (poliçe tanziminden önceki dönem için) ilaç ve tedavi kayıtlarının SGK'dan getirtilmesi; konusunda uzman (onkolog ve iç hastalıkları) doktor bilirkişilerin de bulunduğu heyetten, ölüm sebebi olan hastalık konusunda poliçe tanziminden önce konulmuş bir teşhis olup olmadığı; sigorta ilişkisinin kurulmasından önce sigortalı muriste bulunan ve sigortacıya bildirilmeyen hastalıklar ile ölüm rizikosu arasında illiyet olup olmadığı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gere ...