Vade tarihi ve tanzim yeri bulunmaması nedeni ile kambiyo senedi vasfını haiz olmayan takip dayanağı bono mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde ise de, takip dosyasında borçluya halen ödeme emri ve dayanak belge tebliğ edilmediğinden, imzaya itiraz hakkını saklı tutan borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamayacağı-
Alacaklı tarafından hazırlanan ecrimisil ihbarnameleri kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden ve borçlu tarafından borç kabul edilmediğinden, alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle, itirazın kaldırılması isteminin reddinin gerekeceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK'nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı bono altındaki imza açıkça inkar edilmediğinden, anılan senedin İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğu, borçlunun itirazının aynı kuvvette bir belge ile ispatlanması gerektiği-
İİK'nun 143.ve 251. maddelerine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapmasının mümkün olduğu, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarının tartışma konusu yapılamayacağı-
İcra takibine dayanak yapılan ve taraflar arasında imzalanan protokol, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlarına bağlanmış bir anlaşma olup, bu haliyle İİK. nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı,itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verileceği-
Takibe konu alacağın kira alacağı olmaması nedeniyle temerrüde esas olup olmayacağı ve tahliye sonucu doğurup doğurmayacağı hususu, itirazın kaldırılması ve tahliye talebiyle icra mahkemesine başvurulduğunda değerlendirilecek bir husus olup, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin iptalini istemesinin yasal dayanağının olmadığı-
İİK.nun 68/son maddesine göre tazminata hükmedilebilmesi için "talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi" şeklindeki koşulun oluşmasının gerektiği-
İİK'nun 68/2. maddesinde; borçlunun itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edememesi halinde icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise; itirazın birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit olması durumunda itirazın kaldırılması talebinin reddolunacağı belirtilmiş mahkemece bu başvurunun şikayet olarak nitelendirilip şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun, alacaklı tarafından aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı itirazın da, % 40 icra inkar tazminatına mahkeme kararı ile hükmedildiği nazara alınarak buna göre bilirkişiden yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-