Kira bedeli aksi kararlaştırılmadıkça kiraya verene ödenmesi gereken borçlardan olup üçüncü kişiye yapılan ödemenin kiracıyı borcundan kurtarmayacağı, bu nedenle davacıca kira ödemesi olarak kabul edilmeyen kiracı şirket ortağı D.S. tarafından yapılan ödemelerin davacı kiracı şirketi borcundan kurtarmayacağı, bu nedenle mahkemece bu husus dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan ödemelerin de kira parası olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlu, borç ilişkisini kabul edip borcu ödediğini iddia ettiğinden, itirazın kaldırılması için alacaklının değil; borçlunun ödeme iddiasını İİK.'nun 68. maddesinde öngörülen belgelerle kanıtlaması gerekeceği-
Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer olmadığı, çünkü anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olanın hukuki ilişki ve borç olduğu, borçlu hukuki ilişki ve borcu kabul edip borcunu ödediğini ileri sürdüğüne göre, kabul edilen bir hususun ayrıca İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı-
Takip dayanağı yapılan tasfiye komisyonu kararında borçluların kim olduğu belli olmamakla birlikte, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Asıl alacak yönünden itirazın kaldırılması yönündeki karar yerinde görülmekle birlikte; takipte asıl alacağa 01/09/2008 tarihinden takip tarihi olan 28/01/2014 tarihine kadar değişen oranlarda adi kanuni faiz işletildiği ancak, borçlunun aleyhine yapılan icra takibinden önce borçluyu temerrüde düşürecek bir işlem yapılmamış olduğu, bu nedenle itirazın sadece asıl alacak yönünden kaldırılmasının gerekeceği-
Süresi içinde itirazın kaldırılması veya iptali davası açılmayan, itiraz üzerine durmuş ilamsız takiplere konu alacak nedeniyle tekrar ilamsız icra takibi yapılamayacağı, şartları varsa alacak davasına konu edilebileceği-
Fatura, İİK.nun 68/1. maddesinde öngörülen nitelikte bir belge sayılmadığından alacağın varlığının genel mahkemede yargılamayı zorunlu kıldığı-
Karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, bu durumda mahkemece, HMK'nın 114/1-c maddesi hükmü uyarınca anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan Kanun'un 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 1 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece davacının sunduğu istirahat raporu incelenerek eski hale getirme talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde HMK 96/2 ye aykırı olacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip tarihi itibariyle geçerli olan İİK.'nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edileceği bu göz önüne alınmadan İİK'nın 6352 sayılı K. ile değişik 68/son maddesi nazara alınarak %20 oranı üzerinden tazminat tayininin isabetsiz olduğu-