Alacaklı bankanın, Tüketici Kanunu gereğince, asıl borçlu aleyhine yaptığı icra takibi semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği, bu hususun icra mahkemesinde süresiz olarak şikayete konu edilebileceği (4077 s. K. mad. 10/3)-
Faturanın mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı (İİK. mad. 68/I)-
Borçlu itirazında alacaklı tarafın alacağına dayanak yaptığı toplam bedeli ödediğini ileri sürdüğüne göre, artık itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince incelenmesi sırasında, alacaklının dayandığı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığını araştırmaya gerek olmadığı-
İcra takibinin dayanağı olan, taraflar arasında imzalanan vekalet sözleşmesinin her iki tarafa karşılıklı edimler yüklediği, bu haliyle sözleşmenin İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge olmadığı, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra mahkemesince itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu asıl alacağa itiraz edilen hallerde, bunun eklentilerine de karşı çıkılması itirazın doğal sonucu olup, inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanmasının zorunlu olduğu-
Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi verenin, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği, buna yönelik şikayetin süresiz olarak icra mahkemesinden istenebileceği-
Faturanın mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı (İİK. mad. 68/I)- Kabul edilen miktar yönünden alacaklının alacağını İİK. 68/1’de öngörülen belgelerle kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığı-
Takibe konu senetlerin teminat amaçlı verildiğinin sözleşme ve protokol ile sabit olduğu, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakta olup, dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesinin ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan asıl borçlu hakkında takip yapılmadan ipotek veren hakkında takip yapılamayacağından itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-