Takibe konu senetlerin teminat amaçlı verildiğinin sözleşme ve protokol ile sabit olduğu, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakta olup, dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesinin ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan asıl borçlu hakkında takip yapılmadan ipotek veren hakkında takip yapılamayacağından itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-
Mahkemece, borçlunun borcu ödediğine ilişkin itirazını icra mahkemesinde İİK'nun 68. maddesi kapsamında belge ile ispat etmesi gerektiği, borçlu tarafından ödendiğine ilişkin belge sunulmayan ve alacaklı tarafından kabul edilmeyen fakat; alacaklı şirket kayıtlarında bulunan miktarın, hesaplamasının yapılması için, bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmesinin gerekeceği-
İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlunun, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği-
Hesap katı ihtarına süresinde borçlular tarafından itiraz edildiğinden, alacak miktarının alacaklı banka tarafından İİK 150/ı ve 68. maddeleri kapsamındaki banka kayıt ve belgeleriyle ispat edilmesi gerekeceği-
Rehin açığı belgesinde alacaklı görünen şirketin takip alacaklısı şirket ile birleşmiş olması nedeniyle alacaklının, asıl alacaklının halefi sıfatıyla anılan rehin açığı belgesine dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesinde yasaya aykırılık olmadığı-
İİK'nun 68/son maddesi kapsamında tazminat borçlusu olup genel mahkemede alacak davası açan tarafın davası sonuçlanıncaya (kesinleşinceye) kadar tazminatın tahsili tehir olunacağından kendisinden bunun tahsilinin usulsüz olduğu-
Mahkemece, esasa ilişkin değerlendirme yapılıp borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verildiğinden, alacaklının tazminat talebinin kabul edilmesi gerekeceği-
Borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kaldırılması halinde tazminata karar verilebileceği, yetki itirazının kaldırılması esasa ilişkin nedenlerden olmadığından, asıl alacağın tamamı değil; itiraz edilen alacak miktarı yönünden tazminata hükmedilmesi gerekeceği-