İcra müdürlüğünün takibin durdurulması hakkındaki işleminin iptaline yönelik istemin, hakim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından (HMK. 33), “itirazın kaldırılması” başvurusu olarak değerlendirilmesi gerekeceği- Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile, akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden TBK’nun 89. (BK.nun 73.) maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde takip yapamayacağı-
Mahkemece, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık sürenin itirazın alacaklı tarafa tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlayan İİK. 68/1’in emredici hükmü göz ardı edilmek ve itirazı öğrenme tarihinin bu husustaki sürenin başlangıcına esas alınmak sureti ile istemin süre aşımından reddinin isabetsiz olduğu-
Takibin iptaline karar verilmesi ve bu karar kesinleşmeden ilamsız icra takibi yapılması halinde "icra mahkemesi kararlarının uygulanabilmesi için kesinleşmesi gerekmediğinden" mükerrer takipten söz edilemeyeceği-
Borçlunun “Alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi" başlıklı takip dayanağı belgedeki imzasına itiraz etmediği anlaşıldığından, belgenin İİK. 68/1. kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğinin kabul edileceği- Alacaklının, takibe konu alacağın İİK. 68/1’de sayılan belgelerden biri ve bilirkişi raporu ile kanıtladığı, ancak borçlunun, borca itirazını aynı nitelikte bir belge ile ispat edemediği, o halde mahkemece, itirazın kesin kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
İtirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık sürenin (İİK. 68), öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı, borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-
Borçlu hukuki ilişki ve borcu kabul edip borcu ödemeye çalışacaklarını ileri sürdüğüne göre kabul edilen bir hususun ayrıca İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatına ihtiyaç bulunmadığı-
Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı; icra takibinin ise, derdest kalmakta devam edeceği, alacaklının derdest icra takibine devam edebilmek için, altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebileceği veya bir yıl içinde itirazın iptali davası açabileceği-
Taraflar arasında yapılan sözleşme ile 32.411,81 Euro’nun temlik edildiği, ödeme taksit ve miktarlarının açık şekilde belirtildiği, ödemelerin herhangi bir kayıt ve şarta tabi tutulmadığı, borçlu tarafından sözleşme altındaki imzaya da bir itiraz olmadığı, bu hali ile takip dayanağı belgenin İİK 'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya itirazın kaldırılması olanağını tanıyan "borç ikrarını içeren" belge niteliğinde olduğu-
Takas mahsup talep edilen takip dosyalarının her ikisinin de kesinleştiği anlaşıldığından, mahkemece, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı belgelerin, kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içermekte olup, İcra Müdürlüğü’ne yapılan itirazda, belge altındaki imza açıkça inkar edilmediğinden İİK'nun 68. maddesi kapsamında bulunan belge niteliğinde olduğu-