«Gerekçeli karar»da, «kısa karar»a uygun biçimde inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği–
Borçlunun itirazında birden fazla yerin yetkili olduğunu belirtmiş ve bunlardan birisini tercih etmemiş olması halinde, icra mahkemesince bu konudaki tercih hakkını alacaklıya sorması gerekeceği– (Not: HMK . mad. 19 gereğince; birden fazla yetkili mahkeme varsa, itirazda bulunanın seçtiği mahkemeyi (icra dairesini) bildirmesi gerekir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz..)
Bozmadan önce verilen ve borçlu yararına tazminat içermeyen kararın borçlu tarafından temyiz edilmemiş olması halinde, alacaklı yararına kazanılmış hak doğuracağı, bozmadan sonra borçlu yararına tazminata hükmedilemeyeceği–
Yetki itirazında, yetkili olmaları koşuluyla, «birden fazla icra mahkemesinin (dairesinin) yetkili olduğu»nun bildirilebileceği– (Not: HMK . mad. 19 gereğince; birden fazla yetkili mahkeme varsa, itirazda bulunanın seçtiği mahkemeyi (icra dairesini) bildirmesi gerekir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz..)
«Rücu belgesi»ne dayanılarak, kefil tarafından «asıl borçlu» hakkında genel haciz yolu ile takip yapılabileceği (icra memurunun, takip konusu borcu ödeyen icra kefiline imzalayıp verdiği «rücu belgesi»nin, İİK’nun 68/I. maddesinde öngörülen belgelerden olduğu)–
Alacaklının borçluya arasındaki bayilik sözleşmesinde öngörülen «akdi faizi» borçludan talep edebileceği–
Ancak İİK. 68/I’de öngörülen «borç ikrarı»nı içeren belgelere dayanılarak «itirazın kaldırılması» talebinde bulunulabileceği, «alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamaya bağlı olduğu» durumlarda, «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine başvurulamayacağı–
Kooperatifin taşınmazına konan hacizden ferdi mülkiyete geçiş sonucu kooperatif üyesinin sorumluluğunun yüklendiği sermaye payıyla sınırlı olduğu-
Takip konusu yapılan ve takipten itibaren faiz istenilen alacak içerisinde «işlemiş faiz»de bulunması halinde borçlunun «faize faiz istendiği» şeklindeki itirazının yerinde olacağı–
Sadece «faiz»e itiraz edilmiş olması halinde «asıl alacak» (alacağın tümü) üzerinde değil, «kaldırılmasına karar verilen faiz miktarı» üzerinden % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi gerekeceği–