Para borcunun ödenmesine ve teminat verilmesine münhasır bulunan ilamsız takiplere ilişkin hükümlerin, «altın alacakları» hakkında uygulanamayacağı–
İcra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) itirazın kaldırılması duruşmasında -hukuk veya ceza mahkemesinde- açıldığı bildirilen «sahtelik» ile ilgili davanın sonucunun -HUMK. 317. maddede öngörülen koşullar çerçevesinde «bekletici mesele» teşkil edeceği; Hemen belirtelim ki; bu açıklamalar 1.10.2011 tarihinde yürürlükten kalkmış olan 1086 Sayılı HUMK. çerçevesinde geçerlidir. 01.10.2011 tarihinde yürülüğe girmiş olan yeni 6100 Sayılı HMK.nun 209. maddesinde tamamen farklı bir düzenleme kabul edilmiş olup bu yeni düzenlemeye göre "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilnceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" (HMK.209/1) denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senet ile ilgili takibin durması için önceki HUMK'nun 317. maddesindeki şartların gerçekleşmesi aranmayacak ve sadece sahtelik iddiasında bulunulması ile o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.
Kollektif şirketine ait borç için -şirket hakkındaki takip semeresiz kalmadıkça ya da şirket sona ermedikçe- ortakları hakkında takip yapılamayacağı-
Kollektif şirketin borcundan dolayı ancak «şirketin infisahı (sona ermesi)» veya «şirket hakkındaki takibin semeresiz kalması» halinde, ortakları hakkında takip yapılabileceği–
Alacaklının -yediemine ödediği veya ödeyeceği- yedieminlik ücreti için, borçlu hakkında ayrı takip yapamayacağı–
Bazı unsurları eksik olması nedeniyle «çek» niteliğinde bulunmayan belgenin 68/I. maddede öngörülen belgelerden olmadığı–
Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca gider ve avans payının tamamını gününde ödemeyen kat malikinin, ödemede geciktiği günler için aylık % 10 oranında gecikme tazminatı ödemek zorunda olduğu (kat malikinden, % 10’dan fazla gecikme tazminatı istenebilmesi için kat malikinin önceden bunu kabul etmiş olmasının zorunlu olduğu, çoğunlukla alınmış -borçlu kat malikinin katılmadığı- kat malikleri kurulu kararının yeterli olmadığı)–
«Noter ihtarı» ile «şirket vergi defterleri»nin, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Zamanaşımı süresi dolmadan borçlu tarafından açılan menfi tesbit davasının, zamanaşımı süresini keseceği ve dava devam ettiği sürece bu sürenin işlemeyeceği–