Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 09.06.2016 tarihinde yapıldığı, ihalenin ise 18.10.2018 tarihinde yapıldığı, bu hususunda (birleşen) dava dilekçesinde ileri sürüldüğü, ihale tarihi itibari ile İİK'nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, kıymet takdirinin fiilen yapıldığı tarihten ihale gününe kadar 2 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin reddine ilişkin kararın isabetsiz olduğu-
Mahkemece, 19.12.2023 tarihli celsede şikâyetçiye belirtilen teminatı ve harcı yatırması için 492 sayılı Harçlar Kanunun 30. maddesine uygun şekilde ara karar ile süre verildiği fakat verilen kesin sürede harç ve teminatın yatırılmadığı-
Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği-
7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 33. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 18. maddenin son fıkrası gereğince uygulanması gereken aynı Kanunla değişik İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edileceği-
Somut olayda; icra müdürlüğü tarafından 04.04.2022 tarihinde yapılan kıymet takdirinde ihale konusu taşınmazın değerinin 550.000TL olarak tespit edildiği, borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiği, mahkemece alınan raporda taşınmazın değerleme tarihi olan 04.04.2022 tarihi itibari ile değerinin 562.000TL olarak belirtildiği, İcra Hukuk Mahkemesinin 20.01.2023 tarihli ve ... Esas ... Karar sayılı kararı ile taşınmazın değerinin 562.000TL olarak belirlendiği, taşınmazın bu bedel üzerinden satışa çıktığı ve 02.08.2023 tarihli ihalede 1.300.000,00 TL'ye ihale edildiği, şikayetçi borçlunun ihalenin feshi isteminde, kıymet takdirine itiraz üzerine alınan raporda taşınmazın değerinin düşük tespit edildiğine ilişkin ileri sürülen şikayet nedenleri değerlendirilerek mahkemece alınan raporda ise taşınmazın değerinin icra müdürlüğü keşif tarihi olan 04.04.2022 tarihi itibariyle 575.000TL olarak belirlendiği görüldüğünden, mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde bu durumun borçlu ve alacaklı aleyhine sonuç yaratacağı tabii olup, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhaleye konu taşınmazın, tapuda tarla vasfında olduğu, 08.09.2023 tarihli satış kararında satış ilanının elektronik ortamda yayınına ve mahalli gazetede ilanına karar verildiği, köyde ilan yapılmasına karar verilmediği, gazete ilanının yapıldığı, ihaleye on kişinin katıldığı, muhammen bedel 194.449,20-TL olup, taşınmazın muhammen bedelin çok üstünde 500.000,00-TL' ye ihale edildiği- Köyde ilan yapılmamasının talep ve talibi azaltmadığı ve borçlunun menfaatine menfi bir tesirinin olmadığı-
Mahkemece, celsede şikâyetçiye belirtilen teminatı ve harcı yatırması için 492 sayılı Harçlar Kanunun 30. maddesine uygun şekilde süre verildiği, fakat verilen kesin sürede harç yatırılmasına rağmen teminatın yatırılmadığı, dolayısı ile mahkemece, HMK'nın 114/2. maddesi ile 115. maddesi gereği, dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlatılmasına ilişkin usule göre karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlenmesi için Tapu Müdürlüğüne 08.10.2021 tarihli müzekkere yazıldığı, satış masraflarının 26.05.2022 tarihinde yatırıldığı, ancak aynı tarihli talep dilekçesi incelendiğinde taşınmazın satışının talep edilmediği, sadece “satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılması” ibaresinin yer aldığı ve bu ifadenin satış talebi anlamına gelmeyeceği, daha sonra 08.11.2022 tarihinde satış talep edildiği, buna göre, alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde ihaleye konu taşınmaz yönünden yapılmış bir satış talebi olmadığının görüldüğü-
İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca bir kısım taşınmazlar yönünden şikayeti kısmen reddedilen şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikayetin esasa ilişkin nedenlerle reddi öngörülmüş olup, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı-
Somut olayda şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, para cezasına ilişkin kısa karar ile gerekçeli kararda çelişkili şekilde hüküm kurulduğunun görüldüğü-