Şikayetçinin noksan dava harcını Harçlar Kanununun 30. maddesinde belirtilen usule uygun şekilde verilen kesin süreye rağmen yatırmamasının yaptırımının dosyanın HMK'nın 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılması olduğu, mahkemece şikayetçiye Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca harçları tamamlaması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesi gerekirken duruşmada verilen iki haftaya itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalı olduğu, kabule göre de; mahkemece davanın işlemden kaldırılması yerine şikayetin dava şartı noksanlığından reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir, İlk Derece Mahkemesince yapılacak işin öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine uygun şekilde süre verip, harç yatırılırsa teminat şartına ilişkin işlemleri yeniden yaparak sonuca gitmek olduğu-
Davacının çelişkili taleplerde bulunduğu, hangi bağımsız bölüme ilişkin ihalenin feshinin talep edildiğinin açık olmadığı, hem İlk Derece Mahkemesince, hem de Bölge Adliye Mahkemesince bu çelişki ve müphemlik giderilmeden, hangi bağımsız bölüme ilişkin ihalenin feshinin talep edildiği açıklatılmadan yargılama yapılıp, karar verildiği-
Şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih iddialarının ağırlığı ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10 olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararının para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerektiği-
İhalenin 20/02/2024 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikâyetin ise 06/03/2024 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, İlk Derece Mahkemesince istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekirken, başvurunun esasının incelenerek reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden ret kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak; İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca şikâyetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikayetin aktif husumeti olmayanlar tarafından yapılmış olması ya da pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler ile aktif husumeti olmayanların yaptığı şikayetin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması veyahut şikâyetin işin esasına girilerek reddine hükmedilmiş olması gerekmekte olup, istemin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı-
Şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, % 5 oranında belirlenmesinin ölçülülük ilkesine uygun olacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince, işin esasına girilerek değerlendirme yapılarak gerekçenin değiştirilmesi karşısında, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca yeniden esastan bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
12. HD. 26.06.2025 T. E: 2241, K: 4947
İhalenn feshi- Ekonomik bütünlük-
Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin % 1'i oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olduğu görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %1'i olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %2'i oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3. maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olduğu görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %2'i olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
