Borçluya iki kez ödeme emri tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun bu ödeme emrine karşı şikayet süresinin, kendisine ikinci kez tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
“Kamulaştırma bedelinin artırılmasına” yönelik bir alacak için yapılan takiplerde; ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda faiz oranları üzerinden faiz isteminde bulunulabileceği, kesinleşme tarihinden sonrası için Anayasanın 4709 sayılı Yasa ile değişik 46/son maddesine göre kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasının istenebileceği–
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün “Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareler”den olduğundan harçtan muaf olduğu–
‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
Tahsil harcının sorumlusunun borçlu olup, alacaklının harçtan muaf olmasının, ihale bedeli olarak icra dosyasına giren ve alacaklıya ödenecek paradan icra müdürünün tahsil harcı kesmesine engel teşkil etmeyeceği–
İİK. nun 82/1 maddesi dışındaki haczedilmezlik şikayetleri 7 günlük hak düşürücü süreye bağlı ise de doğrudan kamu düzenine ilişkin olduğundan –yürürlükten kalkmış olan- 506 s. Kanunun 121. maddesi ve 1479 s. Kanunun 67. maddesine ( ve bu hükümlerin yerini almış olan 5510 s. Kanunun 93. maddesine) dayanılarak ileri sürülen haczedilmezlik şikayetlerinin süreye bağlı olmadan ileri sürülebileceği-
“Tebliğ tarihinin düzeltilmesi” konusundaki başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve İİK’nun 16/I. Maddesi uyarınca, usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabileceği–
Mahkeme kararında hükmedilen alacağa yürütülecek faizin temerrüt veya ticari temerrüt faizi (avans faizi) olduğu belirtilmeksizin karar verilmesi veya kanuni faiz (yasal faiz) uygulanması şeklinde karar verilmesi halinde, bundan anlaşılması gerekenin; 3095 sayılı kanunun 1. maddesinde belirtilen ‘kanuni (yasal) faiz’ olduğu, böyle bir durumda alacağın niteliğine bakılarak yorum yolu ile ‘ticari faiz’ uygulanamayacağı–
İcra takip dosyasında ‘taraf’ durumunda bulunmayan üçüncü kişilerin borçlu hakkın yapılmış olan işlemlere yönelik olarak şikayette bulunamayacağı–