Yasa’nın öngördüğü şekilde, Nüfus Müdürlüğü’nden sorulmadan ve zabıta marifetiyle araştırma yapılmadan ilanen tebligat yoluna gidilmesinin isabetli olmadığı-
Davacıların icra memurunun hatalı işlemini şikayet haklarının bulunmasının, ayrıca menfi tespit davası açmalarına engel olmadığı- Mahkemece, davacı borçluların şikâyetleri ile ilgili açılmış dava dosyalarının sonuçları da beklenildikten sonra bir karar vermek gerekirken, görevsizlik hükmü kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Haciz isteminin icra memurluğunca yerine getirilmesinin zorunlu olduğu icra memuruna, “haczedilecek taşınır, taşınmaz ya da hakların niteliği esas alınarak bunun haczinin mümkün bulunup bulunmadığı” konusunda bir takdir yetkisi tanınmamış olduğu–
Borçlunun mirası reddetmiş olması halinde –red, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle hüküm doğuracağından- borçluya miras bırakandan herhangi bir miras hissesi bulunmadığından, miras bırakan adına olan tapu kaydına borçlunun borcu nedeniyle haciz konulamayacağı-
İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
İİK’nun 206. maddesinin son fıkrasının üçüncü bendinde geçen “davanın devam ettiği süre” kavramının, “davanın açıldığı tarihten sonuçlandığı tarihe kadar olan zaman kesiti”ni ifade ettiği–
Tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde adresin yanlış yazılması halinde sürede itiraz ve ödeme bulunmadığından, temerrüt gerçekleşmiş olduğundan adresteki taşınmazın tahliyesine karar verilmesi gerektiği-