Borçlu icra mahkemesine başvurusunda "yapılan ödemelerin ve haricen tahsilatların nazara alınarak yeniden hesap yapılmasını" talep ettiğinden, mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak, borçlunun iddia ettiği ödemeler ödeme tarihi itibariyle değerlendirilip borçtan düşülerek faiz hesabının da ödemeler nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, dosya üzerinde yapılan incelemeyle sonuca gidilemeyeceği-
Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi, buna göre, süresinde olması halinde borçlunun diğer itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, HMK. mad. 30 hükmünde düzenlenmiş olan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip konusu yapılamayacağı-
Mahkemece; şikayetçi tarafından temyiz aşamasında sunulan "Tadil Sözleşmeleri" nin incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
"Tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına" dair meşruhat bulunmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin, dava olmayıp "şikayet" niteliğinde olduğu, hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu-
İcra dairesindeki kefaletlerin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiği- Şirketi temsil yetkisinin bulunmayan kişinin şirket adına vereceği kefalet geçersiz olacağından, şikayetin kabulü ile beraber icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği, icra kefili alınması işleminin iptaline karar verilmesinin ise hatalı olduğu-
Haciz sırasında malların hastane demirbaş listesinde kayıtlı olmadığı  (mahcuzların şikayetçi Bakanlığın mülkiyetinde bulunmadığı) belirtilmiş; şikayet dilekçesinde ise önce "haczedilen malların bir kısmının hastaneye ait olduğu ve kamu mallarının haczedilemeyeceği" sonrasında, "bunların hastalara yemek hizmeti verilmesini sağlayan ve hastanenin kamu hizmetinin devamı için tahsis edilmiş mallar olduğu" belirtilmiş olup gerek malların mülkiyetinin şikayetçi Bakanlığa ait olmaması gerekse mahcuzların üçüncü kişiye ait olup hastaların beslenme ihtiyacı için kullanıldığının ileri sürülmesi karşısında şikayetin bu haliyle "istihkak iddiası" niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
Borçluların icra mahkemesine başvurularının, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Usulsüz yapılan tebliğin, mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağı-
K. takdiri raporu tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri süren borçlunun bu iddiası da incelenerek meskeniyet şikayetini süresinde yapıp yapmadığının değerlendirilmesi gerektiği-