HMK. mad. 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu mad. 41, Tebligat Kanunu mad. 11 gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğu, anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlayacağı, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemlerinin yapılacağı- Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunmasının asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmayacağı- Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliğinin zorunlu olduğu-
Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olduğu-
Mahkemece şikayetin mahiyetine göre usulüne uygun olarak duruşma açılıp, Katma Değer Vergisi Kanunu'ndaki yasal düzenlemeler gözetilerek, ihalesi yapılan menkul malların katma değer vergisine esas niteliğinin ve fiili durumunun belirlenmesi, öte yandan, ihale konusu menkul mallar hakkında uygulanacak katma değer vergisi oranının ilgili kurumlardan sorulması, gerektiğinde araç üzerinde keşif yapılarak aracın fiili durumu konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğü tarafından yapılan dosya hesabına yönelik başvurular, İİK.'nun 16. maddesi kapsamında bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan şikayetin aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince süreye tâbi olmadığı-
Kamulaştırma bedelinin arttırılmasına ilişkin ilamın infazı ile ilgili takipte anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı gibi 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkra kapsamından da anlaşılacağı üzere bu davalarda icra harçları ve vekalet ücretinin maktu belirleneceği, bu durumda, mahkemece, icra harç ve vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiği değerlendirilerek ve bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve nispi icra vekalet ücreti hesaplanması şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
HMK. mad. 367/1 gereğince kararın temyizinin kural olarak icrayı durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamların kesinleşmeden takibe konulabilmelerinin olanaklı olmadığı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ilamın fer-ileri (eklentileri) olan yargılama gideri ile vekalet ücreti de asla bağlı olduğundan, kesinleşmeden takibe konu edilemeyecekleri, bu sebeple, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerektiği-
Takibin dayanağı ........ 7. İş Mahkemesi’nin 11.12.2014 tarih .............. Esas ve ................ Karar sayılı ilamında tahsiline karar verilen ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, izin ücret alacağı, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmediğinden davalılar arasındaki sorumluluğun eşit olduğunun ve davalı ifadesiyle davalı tarafın kastedildiğinin kabulü gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımların eda hükmünü içermediğinin anlaşıldığı, mahkemece, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacağa ilişkin dayanak ilamda eda hükmü bulunmadığı ve likit bir miktarı içermediği nazara alınarak şikayetin kabulü gerekeceği-
Kıdem tazminatına ilişkin ilamın infazı sırasında mahkemece "tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması" gerekeceği-
