Borçluya gönderilen bir 103 davetiyesi bulunmadığı ve borçlunun hacizlerden daha önce haberdar olmadığı görüldüğünden, borçlunun, meskeniyet şikayeti tarihinde hacizden haberdar olduğu ve bu başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
İşçi alacaklarına ilişkin takiplerde mahkemece "tarafların bildirdikleri bankalardan her bir hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması" gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususların, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerekeceği-
Sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, icra mahkemesinin, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, ilavelerde bulunamayacağı- Takibe dayanak yapılan idare mahkemesi ilamı dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrası likit bir alacak (belirlenmiş bir miktar) yönünden eda hükmü içermediğinden bu hali ile ilamın, gerekçe esas alınarak eklentisi olan yargılama gideri dışında asıl alacak kalemleri için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Vekalet süresi dolan vekillere icra emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmeyeceği ve icra takibi kesinleşmeden yapılan haciz talebinin geçersiz olduğu-
HMK. mad. 367/1 gereğince, temyizin, kararın icrasını durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
İlamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmünün bulunmadığı ve ilamda iki davalı olduğundan, manevi tazminat dışında kalan alacak kalemlerinden, borçluların eşit olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekeceği-
Borçlu ödeme emrine itiraz ettiği tarihte, takipten haberdar olmuş sayılacağından, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılan usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olmadığından reddi gerektiği-
Borçlu geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olsa dahi, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-