Uyuşmazlık; ilamlı icra takibinde icra memur muamelesini şikayete ilişkindir...
Haciz talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvuru, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu husustaki şikayet süreye tâbi değildir.
Yetkisi sona eren temsilcinin verdiği vekaletname ile hareket eden vekilin feragat talebinin dikkate alınmayacağı-
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, genel mahkemenin alacaklının yetki itirazının iptali isteminin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten itibaren, alacaklı tarafından HMK'nın 20. maddesine belirtilen 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edilmediğini ileri sürdüğü ve bu başvurunun İİK’nın 16/2. maddesinde yer alan kamu düzenine aykırılık nedenine dayalı süresiz şikayet niteliğinde olduğu-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının iade edilmesi üzerine Teb. K. m. 35'e göre tebligat işlemi yapıldıktan sonra davacının İİK m. 43/2 uyarınca takip yolunu değiştirerek iflas yolu ile takip başlatması üzerine, ödeme emrine ilişkin tebliğ işlemlerinin yeniden yapılması gerektiği- Buna göre, Teb. K. m. 10/1 uyarınca ödeme emrinin ilk önce davalı borçlu şirketin bilinen son adresi olan ticaret sicil adresine tebliğ edilmesi, davalıya gönderilen tebligatın iade edilmesi hâlinde bu kez Teb. K m. 35'e göre tebliğ işleminin yapılması gerektiği- "İİK m. 43/2 uyarınca takip yolunun değiştirilmesi hâlinde önceki işlemlerin ortadan kalkmadığı, takip yolunun değiştirilmesi durumunda, yürütülen takibin önceki takibin devamı olması sebebiyle, alacaklının Tebligat Kanunun'dan kaynaklanan haklarının da korunması gerektiği, takip yolunun değiştirilmesinden sonra  iflas yolu ile takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya doğrudan Teb. K'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usule uygun olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Şikayetinin yasal hasmı, aleyhine rehin açığı belgesi verilmesi istenen kişi olup, mahkemece ona da duruşma günü tebliğ edilmesi gerektiği-
Şikayete konu ilamın "kal hükmü" de içermesi nedeniyle "ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği"  belirtilerek takip tarihinde henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği- Temyiz incelemesine konu şikayet kal hükmünün infazı ile de ilgili olduğundan, miktar olarak kesinlik değerlendirmesine tabi tutulamayacağı ve bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan incelenmesi gerektiği-
12. HD. 29.05.2025 T. E: 2168, K: 4460
İcra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir.
12. HD. 27.05.2025 T. E: 2622, K: 4359