Her ne kadar tasarrufun iptali davası yönünden borçlu hakkında yapılmış bir icra takibi bulunmaması nedeniyle red kararı verilmesi doğru ise de, davacı borçlu olduğu iddia edilen kişi hakkında İİK.nın 89/IV maddesi uyarınca dava açtığına göre öncelikle bu konuda açılan davanın sonucunun beklenmesinin gerekeceği-
Üçüncü kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerinin sonuç doğurabilmesi için İİK'nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerektiği, anılan maddedeki prosedür tamamlanmadan borcun üçüncü kişilerin zimmetinde sayılmasının ve mallarının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
Borçlunun adresinde borçlu şirket yetkilileri ve çalışanı bulunmadığına göre tebligat memurunca tebliğ işleminin 7201 s. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı ve 89/1 haciz ihbarnamesinin usule uygun tebliğ edilmesine rağmen bu tebligatın iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Üçüncü şahsın, haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne itiraz edebileceği- İtiraz dilekçesinin tarihinin, icra müdürlüğünün bu işlemi tutanağa bağladığı tarih esas alınarak belirleneceği-Haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediğinden üçüncü şahıs tazminata mahkum edilemeyeceği- İİK.nun 89/4. maddesi koşullarında açılan tazminat davalarının, genel hükümler dairesinde incelenip sonuçlandırılacağı, bu nedenle kendisini vekil ile temsil ettiren ve davasında haklı çıkan taraf lehine avukatlık ücret tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
İİK.'nun 89/4. maddesi uyarınca tarafların göstereceği deliller, ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin ulaştığı tarihte, borçlunun üçüncü kişiden istenebilir kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece üçüncü kişi ile borçlu arasındaki sözleşme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, öncelikle 1. haciz ihbarnamesinde borçlu olarak gösterilmeyen, ancak 2. haciz ihbarnamesinde borçlu olarak bildirilen kişilerin isimlerinin 2. haciz ihbarnamesinden çıkartılarak söz konusu ihbarnamenin düzeltilmesine karar verilmesinin, 2. haciz ihbarnamesine ilişkin itiraz dilekçesinin kimin tarafından ve ne zaman alındığının tespit edilmesinin ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
6102 s. TTK. mad 133 uyarınca, bir sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına -6762 s. K. mad. 145'de yer alan düzenlemenin aksine-, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkının tanınmış olduğu- İcra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği-
Davacı, icra müdürlüğünden itiraz edilmeyen 89 md. haciz ihbarnameleri gereğince, işlem yapılmasını isteyerek alacağına ulaşabilecekken bu yola başvurmadığı, bu nedenle alacak davasının açılmasında davacının hukuki menfaati olmadığı-
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklının, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK. 338/1 gereğince cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, icra mahkemesinin tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halledeceği-
Haciz ihbarnamelerine dair açılan davda işleyecek avans fiaz ile birlikte tespit edilen bedelin alacaklıya verilmesine karar verildiğinden icra mahkemesince toplam alacağın belirlenerek aşan kısım yönünden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-