İİK'nun 89. maddesinde üçüncü kişiler aleyhine itirazın iptali davası açılacağına dair bir hüküm bulunmadığından alacaklının, üçüncü kişi adi ortaklık adına 89/1 ihbarına yaptığı itirazın iptalini icra mahkemesinden isteyemeyeceği- İş ortaklığı adına gönderilen haciz ihbarnamesine adi ortaklık adına süresinde itiraz edilmesine rağmen, tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine karşı ayrı tüzel kişiliği olan ve kendisine ayrı haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi şirketin haciz ihbarnamesine yasal yedi günlük sürede itiraz etmediği, bu nedenle birinci haciz ihbarnamesinin bu şirket açısından kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişiye gönderilen yazı İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup üçüncü kişi aleyhine İİK.nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından üçüncü kişinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararının olmadığı-Şikayet tarihinden sonra usulüne uygun haciz ihbarnamesi düzenlenip ilgiliye tebliğ edilmesinin işin esasına girilmesine engel olmayacağından, mahkemece hukuki yarar (dava şartı) yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinin Ankara'da Kurulması Hakkındaki Anlaşma'nın 4. maddesi uyarınca Merkezin malları ve alacaklarının haczedilemeyeceği-
İcra müdürlüğünce alacaklının talebi doğrultusunda işlem yapılması gerekirken, ancak ilgilisi tarafından ileri sürülebilecek bir husus olan haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle talebin reddedilmesi bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, alacaklının tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz koyduramayacağı-
İİK.nun 89.maddesinde üçüncü kişiler aleyhine itirazın kaldırılması isteminde bulunulacağına dair bir hüküm yer almadığından alacaklının, üçüncü kişinin 89/1 ihbarına yaptığı itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyemeyeceği, dava dilekçesinde toplam alacağın % 40'ından (şimdi; %20’sinden) az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talep edilmişse de bu istemin İİK.nun 89/4. maddesine uygun bir tazminat talebi olmadığı- Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine olanak bulunmadığı-
İtirazın iptali davası, itiraz üzerine duran icra takibine konu alacağın tahsili için takibin devamını amaçlayan bir eda davası olduğundan; mahkemece İİK’nun 89/5 maddesinde öngörülen dava kapsamına itirazın iptali davalarının da girdiğinin kabulü gerekeceği-
İcra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği-
Süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi halinde, İİK 66. maddesi gereği takip duracağından dolayı ortada kesinlemiş bir takip olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu durumda, takibin kesinleşmesinden önce üçüncü şahsa İİK 89/1 madde kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesinin geçerliliğini yitireceği-
Hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakmasının gerekeceği, anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılmasının icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmeyeceği-