Davacının yetkisizlik kararı henüz kesinleşmeden, diğer bir ifade ile Yasanın ( HMK ) 20/1. maddesindeki iki haftalık başvuru süresi işlemeye başlamadan önce de, dosyanın kararda gösterilen yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurmuş ve bu başvuru üzerine dosya yetkili mahkemeye gönderilmiş olabileceği, bunu engelleyen bir kanun hükmünün olmadığı; böyle bir durumda, dosya kendisine gelmiş olan yetkili mahkemenin işin esası hakkında karar verebilmesi için, yetkisizlik kararının kesinleşmesini beklemesi gerekeceği-
Ziynetlerin dava dilekçesinde gösterilen değeri üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlaması için davacıya süre tanınmasının, eksik harcın tamamlanması halinde talebin esasının incelenmesinin gerekeceği-
Davalı tarafa tanıklarını bildirmesine yönelik kesin süre verilmiş, ancak davalı taraf mahkemenin verdiği kesin sürede tanıklarını bildirmemiş ise de; takip eden oturum gününden önce tanık listesini bildirip takip eden oturum gününde de tanıklarını hazır ettiğinden ve celse ertelenmesine sebep olmadığından davalı tarafa tanıklarını dinletme konusunda imkan tanınması ve daha sonra delillerin hep birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Dosyada bulunan nüfus kaydına göre, davacının yabancı boşanma ilamının tarafı olanın mirasçısı olduğu, adı geçenin öldüğü, bu durumda davacının boşanma kararının tanınmasını talep etmekte miras hakkı bakımından hukuki yararının bulunduğu-
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki çekişmeli hususların tespit edilmesi ve tahkikatın çekişmeli hususlar esas alınarak yürütülmesi gerekeceği-
Dava, boşanmaya ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından aile mahkemesinde görülmesinin gerekeceği-
Islah ile dava, davanın açıldığı tarihten itibaren yargılamanın iadesi davasına dönüştürdüğüne göre, davacı tarafından daha önce açılıp süre yönünden reddedilen, aynı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesine ilişkin davanın, eldeki mevcut dava için kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Boşanma hükmü kesinleşmeden, koca öldüğünden; evliliğin ölümle nihayete ermiş olduğu ve boşanma davasının konusunun kalmadığı-
Mahkemece; yargılamanın sona erdiği duruşmada "davanın kabulüne" denilmekle yetinilmiş, kabul kararının neye ilişkin olduğu belirtilmediği gibi, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar da gösterilmemiş olduğundan; ortada kanuna uygun şekilde tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış bir hükmün bulunmadığı-