Kadının, tarlasından kalkan mahsul için tazminat isteğinin boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ecrimisil istemini kapsayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu-
Davaya süresinde cevap vermeyen davalının, davacının kusurlarına yönelik olarak değil, kendisine kusur yüklenemeyeceğine ilişkin olarak delil bildirme hakkına sahip olduğu-
Davacı dava dilekçesinde iddiasını dayandırdığı vakıaları hangi delille ispat edeceğini göstermemiş olsa bile, ön inceleme duruşmasının sonunda delillerini göstermesi için mahkemece uygun süre tanınmasının gerekeceği; bunun yapılmamış, davacıya ispat hakkı tanınmamış olmasının hukuki dinlenilme hakkını (HMK md. 27) ihlal edeceği, bu hakkın ihlali ise bozmayı gerektireceği-
Kadın tanığının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği ve mahkemece de bu tanığının dinlenmesi için davacıya kesin süre verilmediği halde, eksik incelemeyle davanın kabul edilip boşanma ve fer'ilerine hükmedilmesinin hukuki dinlenilme hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Davacı boşanma sonrasında velayeti anneye verilen müşterek çocuklardan sadece Ş.’ın velayetini talep etmiş, davalı tarafından da bu çocuk yönünden velayetin değiştirilmesi talebi kabul edilmiş olup; velayet hususu kamu düzenine ilişkin ise de; davacı tarafından müşterek S.'ın velayetine yönelik bir talepte bulunulmadığı gibi, müşterek çocuk S.'ın yaşı itibarıyla anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu hususu da gözetilmeksizin bu çocuk yönünden de velayetin davalı anneden alınıp davacı babaya verilmesine ilişkin hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı maddi ve manevi tazminat konusunda iddiasını (talep sonucunu) süresinden sonra genişletmiş olup; davacının bu konuda açık muvafakati olmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir "ıslah" işlemi de mevcut olmadığından; davalının maddi ve manevi tazminat talebi hakkında usulüne uygun olarak yapılmış bir talep bulunmadığından," karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilmesinin gerekeceği-
Verilen temyiz dilekçesi davadan feragat niteliği taşıyorsa bu konuda bir karar verilmesi gerekeceği-
Süresinde davaya cevap vermeyen davalının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 145/1. maddesindeki hal dışında, davacıya kusur isnat edemez ise de, davacının iddiasını dayandırdığı vakıaların gerçekte vukuu bulmadığına, diğer bir ifade ile evlilik birliğini temelinden sarsar nitelikte bir hadisenin mevcut olmadığına yönelik olarak kanunda belirtilen süre içinde olmak koşuluyla delil bildirebileceği-
Mahkemece bozmaya uyulduğunda, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşacağından bozmadan sonra davacı-karşı davalı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Tahkikat duruşmasına çağrı davetiyesinin, ya aynı adreste Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi ya da yerleşim yeri adresinin nüfus müdürlüğünden sorulup tespit edilerek, yerleşim yeri adresine gönderilmesi, tebligatın bu suretle sağlanması gerekeceği-