Boşanma davalarının, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde aile mahkemesi sıfatıyla bakılacağı-
Kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise sık sık evi terk edip, eşini aşağıladığı fakat kocanın kadına ihtar çekip eve dönmesini istediği böylece davacıdan kaynaklanan kusurları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığının kabul edileceği ve kadının bu kusurlarının boşanma davasına esas alınamayacağı-
Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin adres beyan formundaki yazılı beyanlarının esas alınacağı-
Davacı-karşı davalı koca, davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasında kendisini bir vekille temsil ettirdiği, davalı-karşı davacı kadının davası da reddedildiğinden koca yararına lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Davacının tahkikat aşamasında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olmasının iddianın (talep sonucunun) genişletilmesi niteliğinde olup, buna davalının açık muvafakatinin bulunmadığı, talep sonucunun genişletilmesine ilşikn bir ıslah işlemi de olmadığından davacının maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Davalının yokluğunda ön inceleme duruşması yapılmış ve davalıya bu duruşmada delillerini bildirmesi için usulüne uygun olarak iki haftalık kesin süre verilmiş olup; kesin süre verildiği hususu davalıya tebliğ edilmediğinden davalıya verilen kesin sürenin sonuç doğurmayacağı-
Mahkemenin gerekçeli kararının davacı asile tebliğ edildiği tarihte baro levhasından silinme kararı henüz kesinleşmediğine göre adı geçen Avukatın bu tarih itibariyle davacının vekilliği görevini sürdürdüğü, Tebligat Kanununun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, bu itibarla davacıya yapılmış geçerli bir tebligattan söz edilemeyeceği- Yetkisizlik kararları üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi hakkının sadece davacıya tanınmış olduğu, davalının böyle bir hakkı bulunmadığı-
Davalıya usulünce tebligat yapılarak, kendisine hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanınmadan işin esasının incelenemeyeceği-
Ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Karşılıklı boşanma ile ziynet ve para alacağına ilişkin davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde aile mahkemelerince; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerince "aile mahkemesi sıfatıyla" bakılacağı-