634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1. maddesi hükmü uyarınca, bu Yasadan doğan her türlü uyuşmazlığın, -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil ile birlikte ipoteğin kaldırılması talep edildiği, yargılama sırasında ipoteğin kaldırılması talebinden vazgeçilip sadece tapu iptal ve tescil istenildiği halde bu yön gözetilmeksizin mahkemece son oturum tutanağında "Davacının davasının kabulüne" denilmekle yetinildiğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen bir beyanla hükmün tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamayacağı-
Hakkında dava bulunmayan taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin yargılama sırasında dava kapsamına alınamayacağı-
Boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkin davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Bakım yükümlülüğünün bir arada yaşayarak yerine getirilme imkanı ortadan kalkmışsa, sözleşme iptal edilmeden birlikte yaşamaya son verilip alacaklıya hayatı süresinde gelir tahsis edilebileceği-
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edildiği- Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların, TCDD tarafından ihale ile davalıya temlik edildiği, bu şekilde sicil kaydının oluştuğu ve daha sonradan ihalenin feshedildiğinin anlaşıldığı- Tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup; bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin güvenilirliği(aleniliği), üçüncüsü Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise; geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka deyişle illetten mücerret olamayacağı- Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olmasının zorunlu olduğu- Olayda, davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi, ihale olup; bunun da iptal edildiği- İhalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK. 1025 uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceğinin sabit olduğu- Davalı adına tesis edilmiş olan sicil kaydının ihalenin feshiyle yolsuz tescil durumuna düştüğü gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği- 
İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma davasında tazminat tutarı belirlenirken tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kurallarının dikkate alınacağı-
Nispi harca tabi davalarda verilen süre içerisinde harcın tamamlanmaması durumunda hükmün bozulmasına karar verileceği-