Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. İlk bakışta çekişmesiz yargı işi gibi görülse de; davada mülkiyet ihtilafı olup dava bu nedenle çekişmesiz yargının görev alanına giremeyeceğinden, eldeki davanın dinlenilme olanağı yoktur. Bu nedenle mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken esas hakkında karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu tür bir incelemeyi içermeyen mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava, tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu şekilde ayrıntılı araştırma yapmadan oluşturulan mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Tapu kayıt malikinin eşi, malikin vefatından sonra vefat ettiğinden; ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı TMK’ nun ilgili hükümleri uyarınca, malikin eşi de malikin mirasçısı konumunda olduğu halde, tapu kayıt malikinin ölüm tarihine göre tek mirasçısı olarak oğlunun kabul edilmesinin yerinde olmadığı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hiç bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman için açılacağı; Bunun istisnalarından birisinin ise, miras bırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hali olduğu- Kadastro tespit tarihinden önceki sebebe dayalı olarak tespit tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre geçmiş ise, açılan davanın dinlenemeyeceği- Çekişmeye konu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile kadastro tutanaklarına dayanak belgelerin getirtilmeden dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlettirilmesi, alınan raporunda kayıtlarla denetiminin yapılmadan bilirkişi raporu doğrultusunda sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu- Tüm mirasçılar ile çekişme konusu taşınmazların dava dışı paydaşlarının davada taraf olarak yeralıp almadıklarının denetlenerek, taraf olarak yeralmayan mirasçılar ile paydaşların davada taraf olarak yer almalarının sağlanması gerekeceği- Taraf teşkili sağlandıktan sonra eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen kayıtlarda gözetilerek dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları, kadastro tutanaklarına dayanak belgeler (revizyon gören tapu kayıtları, veraset ilamı, mahkeme kararı vs.) ile tedavüllü tapu kayıtlarının eksiksiz evrak arasına alınması sağlandıktan sonra dosyanın konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilerek çekişme konusu yapılan hususlarda denetime elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK. nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce Asliye Hukuk Mahkemesine getirilmiş olup Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esastan sonuçlandırılmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği-