Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup S. Belediyesince yapılan imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu, encümen kararları, idare mahkemesinin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş ilamları mevcut olduğundan, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağının olmaması gerekeceği-
Bir davada dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerekip, sonucuna göre diğer iddiaların incelenmesi gerekeceğinden bu konuda gerekli araştırma ve soruşturmaya dayanmayan mahkeme kararının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacının karşılıklı edimleri içeren inanç sözleşmesine dayanarak inanç konusu taşınmazının tapu kaydının iptalini ve adına tescilini isteyebilmesi için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi (818 sayılı BY'nın 81. Maddesi) uyarınca öncelikle kendi edimini yerine getirmesinin zorunlu olduğu-
Mahkemece, davalılar adına kayıtlı olan ve iptal edilen paya göre her bir davacı adına tescili gereken pay belirtilmeksizin ve yargılama sırasında ölen davacıya ait veraset ilamına atıf yapılarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava kadastro öncesi ketm-i verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, dava tarihi itibariyle, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtiğinden davanın dinlenme olanağı yoktur. Bu durumda davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, pay yerine infazda sıkıntı yaratacak şekilde m2 üzerinden iptal ve tescil kararı verilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davacıya bakiye borcu için 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi) uyarınca mahkeme veznesine depo etmesi için önel verileceği, borç para miktarını yatırdığı taktirde bu paranın davalıya ödenmesi koşuluyla tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptal ve tescil davasının, kayıt maliki aleyhine açılması gerekir.Mahkemece, davaya konu payın kayıt malikinin davada yer almasının sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davacıların mahkeme içi ikrarda bulunduğu ancak ikrardan döndükleri görülmekle, ikrarın maddi bir hataya dayalı olduğunu davacıların öncelikle ispatlamaları gerekecektir. İkrarın maddi hatadan kaynaklandığının ispatlanamaması halinde mahkeme içi ikrarın bu davada da geçerli olduğu ve kesin delil teşkil edeceği, ikrara rağmen açılan davanın TMK’ nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerekip, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, davacı pay oranında istekte bulunduğu halde, istek aşılmak suretiyle dava dışı mirasçıları da kapsar biçimde iptal ve tescile karar verilmesi ve TMK. nun 28. maddesi hükmü uyarınca ölümle şahsiyet son bulduğu halde bu husus gözardı edilerek ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına neden olacağı-