Kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının hatalı olduğu-
Miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasında; mahkemenin pay oranında kabul kararı verdiği, reddedilen bir kısmın bulunmadığı, bu nedenle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ve yargılama giderlerinin tamamının davalı üzerinde bırakılması gerekeceği-
Kısıtlı olan kişinin, temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile saptanacağı, ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde çekişme konusu payı yargılama sırasında temellük eden dahili davalının iktisabının iyiniyetli olup olmadığı, ve durumu bilen veya bilmesi gereken konumda olup olmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkeme tarafından çekişme konusu taşınmazlardaki davacıya ait payları, vekâleten babası olan davalıya, temlik eden diğer davalı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-
2981 sayılı Kanun’un 13/a hükmüne göre, arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırları içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü işyeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmamasının zorunlu olduğu-
Keşfen belirlenen değer üzerinden yargılama sırasında, davacı tarafından harç ikmali yapıldığı, bu hususun gözardı edilerek dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına eksik vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde diğer nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı, ehliyetsizlik iddiasının öncelikle inceleneceği, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanacağı ve varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek miras bırakanın akit tarihinde ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınmasının gerekeceği-
Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatması ile sözleşme yapmaya yöneltilmiş ise, hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılamayacağı, ayrıca hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi veya dava yolunun kullanılabileceği-
Davacının, dava konusu taşınmazı kredi teminatı olarak değil, davalının hileli davranışları sonucu devrettiği ve bu nedenle davanın hile hukuksal nedenine dayandığı, ancak dosyada bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı-
Tapu iptali ve tescil isteminin dayanağı olan belgeye yönelik idari işlemin yerindelik denetimi idari yargının görev alanına girmekte ise de tapu iptali ve tescil isteminin ancak adli yargıda görülebileceği-