Tapu iptali ve tescil ile alacak taleplerine ilişkin davada, davacı tarafından sadece satış bedeline mahsuben ödenen paraların iadesi talep edildiğinden ödeme belgelerindeki toplam miktarın belirlenerek davacıya iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Usulüne uygun açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığından, davacının tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin talebi açıklattırılarak ve bu konudaki delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşan sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazların yargılama sırasında devredildiği ve HMK'nın 125. maddesi hükmü uyarınca usuli işlemlerinin yerine getirileceği, yargılama devam ederken yapılan yeni bir imar uygulaması ile iptal ve tescili istenen belediye paylarının yeni imar parsellerine gittiği, bu nedenle delillerin toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, ayrıca Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığının saptanmasının gerekeceği-
Taraflar arasındaki temlikin inançlı işleme dayalı olduğu hususu tartışmasız olup; bu tür bir iddianın ancak yazılı belge ile kanıtlanabileceği, belgeye itiraz edilmemesi sebebiyle anılan belgenin İçtihadı Birleştirmede belirtilen nitelikte bir belge olduğu, davacının davalıya olan borç miktarı saptanarak bu miktarı mahkeme veznesine depo etmesi için davacı tarafa süre verileceği, yatırdığı takdirde davanın kabul edileceği aksi halde ise davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İkinci el konumundaki kişinin iyiniyetli olup olmadığı hususunun araştırılması gerekeceği, taşınmazın temellük edenin ise, ilk el konumundaki davalı ile ikinci el konumundaki son kayıt maliki davalının kardeşi, davacının ise anılan davalıların babası olduğu, taşınmaz temlik edilirken davalı kardeşin durumu bilen ve bilecek durumda olduğu bu nedenle iyiniyetli olmadığı-
Davaya konu taşınmazda paydaş olduğu anlaşılan davalı yanında diğer paydaşın da davada yer almasının sağlanacağı, mahallinde konunun uzmanlarının bulunduğu bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılacağı, öncelikle davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tanık anlatımlarının değerlendirileceği, davacının bir zararının doğup doğmadığının belirleneceği, komşuluk hukukuna aykırılık bulunduğu kanaatine varılması halinde ise bu aykırılığın öncelikle alınabilecek önlem ve önlemler ile giderilip giderilemeyeceği konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınacağı, uyuşmazlığın alınabilecek önlemlerle giderilebileceğinin anlaşılması halinde olaya en uygun önlemin seçileceği, aksi taktirde yıkım hususunun düşünülmesi, yıkıldığı iddia edilen taş duvardan kaynaklı zararın tazmini isteğinden vazgeçildiği hususunun gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada; uzman bilirkişiler aracılığıyla yerinde yeniden keşif yapılacağı, tescil işleminin dayanağı tahsis kararlarının dayanak tüm belge ve krokilerinin merciinden getirtilerek zemine uygulanacağı, davacı adına tahsis edilen parsellerin denetime olanak verecek şekilde zeminde saptanarak krokiye yansıtılacağı ve bu konuda tüm taraf delilleri toplanarak çekişmeli parsellerin davacının kullanımında olup olmadığının açıklığa kavuşturularak bir karar verilmesinin gerekeceği-
1086 sayılı Kanunun sadece temyize ilişkin hükümlerinin geçici olarak uygulanma olanağı bulunmakta olup, 6100 sayılı Yasa'ya göre geçici bir hukuki koruma müessesesi olan "ihtiyati tedbir kararları" hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kanun yolunun temyiz yolu şeklinde yorumlanamayacağı-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında tapu müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğinden davanın bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açılması gerekeceği-