Davanın adli yardım talepli olarak açılmasına, mahkemece adli yardım talebinin ve davanın kabul edilmesine karşın, hüküm fıkrasında yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmış olmasının doğru olmadığı-
Yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK’nin 326/2. maddesi uyarınca hesaplanacak yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden, her bir davalının, dava konusu taşınmazın tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olması halinde tapudaki payları, elbirliği mülkiyetin söz konusu olması halinde ise miras payları göz önünde bulundurularak sorumlu tutulmaları gerekeceği-
Asıl davanın kabul edildiği ancak davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilmediği ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakıldığı, hal böyle olunca, asıl davada karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalıların sorumlu tutulması gerekeceği-
El atmanın önlenmesi ve yıkım; birleşen dava ise, ecrimisil istekleri-
8. HD. 25.02.2019 T. E: 2017/8606, K: 1857-
Davacının alzhemir hastası olmasından dolayı ehliyetsiz olduğunun saptanması durumunda, onun tarafından açılan davanın, davacıya 1086 sayılı HUMK'un 42 ve 6100 sayılı HMK'nin 56/1 maddesi gereğince vasi atanmak suretiyle yürütülmesi gerekeceği, hal böyle olunca, davacı yönünden HMK'nin 56/1. maddesi uyarınca vasi atanmak üzere sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması ve sonucunun beklenerek ehliyetsiz olduğu saptanarak vasi atanması halinde onun huzuru ile davanın görülmesi, ayrıca birleştirme kararı ve duruşma gününü bildirir davetiyenin davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği- Eldeki dava kabul edildiğine göre davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteği-
6100 sayılı HMK nın 323. maddesinde, yargılama giderlerinin kapsamının, 326. maddesinde de yargılama giderlerinden sorumluluğun düzenlendiği, anılan Kanun'un 326. maddesinin 1. fıkrasında Kanun'da yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceğinin, 2. fıkrasında ise davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağının belirtildiği, bu durumda mahkemece davalı alacaklı için redde konu mahcuzların bedeli üzerinden vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Bozma öncesinde kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davacı lehine vekalet ücreti düzenlenmediği, davacının sonraki aşamada vekil tutup kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve davası kabul edildiğine göre yararına vekalet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
Velayet düzenlemeleri ve bunun tabii sonucu olan iştirak nafakası istemlerinde amaç küçüğün menfaatinin korunması olduğundan "açıkça nafaka istemiyorum" şeklinde bir beyanın varlığı dışında hâkimin kendiliğinden iştirak nafakasına hükmetmesi gerektiği- İştirak nafakası çocuk için bir hak olup velayetin değiştirilmesi davalarında istenilen nafaka talepleri de ayrı bir davanın konusunu oluşturmadığı gibi bu hususta mahkemece ayrı harç alınmasının da iştirak nafakası talebini müstakil bir dava konusu hâline getirmeyeceği- Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferîsi niteliğindeki iştirak nafakası talebinin bağımsız bir dava olduğunun kabul edilemeyeceği- İştirak nafakasına hak kazanması için velayetin değiştirilmesi davasının sonucunun beklenmesinin çocuk yönünden haklarına geç ulaşması sonucunu doğuracağı ve kamu vicdanının yaralanmasına sebebiyet vereceği- Eğer bağımsız olarak açılan iştirak nafakasının artırılması ya da azaltılmasına yönelik bir dava söz konusu ise; dava konusu münhasıran "nafaka" olduğundan, davanın açılması için ayrı bir harç alınması gerektiği gibi dava sonunda yargılama giderleri de kabul- ret oranına göre hükmedilmesi gerektiği- Velayetin değiştirilmesine konu davada velayeti değiştirilen çocuk için hükmedilen velayet düzenlenmesine yönelik davaların fer'isi niteliğinde olan iştirak nafakası nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- "Velayetin değiştirilmesi ve müşterek çocuklar yararına iştirak nafakası talep edildiğinden, davaların yığılmasının söz konusu olduğu, her iki talebin de ayrı ayrı dava edilme imkânı varken tek davada istenmesi durumunda tek bir vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmetmenin doğru olmadığı, söz konusu taleplerin ayrı davaların konusunu oluşturduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-