Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davasında, yapılan kusur belirlemesine göre; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen daha az kusurlu taraf yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilebileceği- Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 373/3 ve 4'e uygun şekilde duruşma açılarak bozmaya uyulduğu halde, davacı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmemesinin usule ve kanuna aykırı olduğu-
Tarım arazilerinde fiili taksim olgusu, önalım hakkına engel teşkil eder mi? Dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen ve harcı yatırılan değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptâli ve tescil, iki ayrı icra takibinin bir kısmından borçlu olunmadığının tespiti (asıl dava) taleplerine ve (birleşen) arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptâli ve tescil taleplerine ilişkin dava- Tapu iptâl ve tescil talep edilen taşınmazların değerleri birden fazla bilirkişi raporu alınarak belirlenmiş olup, alınan bilirkişi raporları yeterli görülmediği taktirde yeniden bilirkişi raporu alınması yerine, dava ile direkt ilgisi olmayan ve başka bir mahkemede görülen icra dosyasındaki kıymet takdirine itiraz sebebiyle bir kısım taşınmazlar yönünden alınan bilirkişi raporundaki değerlere itibar edilerek yargılama giderlerinin hesap edilmesi ile yargılama giderinin, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümünün hüküm altında gösterileceği kuralına uyulmayarak, yargılama giderlerinin denetime elverişli şekilde dökümü yapılmaksızın belirlenmesinin hatalı olduğu- Mahkemece birlikte ifa kuralı uyarınca tapu iptâl ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen davalı arsa sahibinin harç ve yargılama giderlerinden gerekçesi açıklanmaksızın sorumlu tutulmasının da hatalı olduğu-
Borçlunun, haczedilen taşınmazının; hâline uygun mesken olduğundan haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikâyet yolu ile talep ettiği, alacaklının da icra mahkemesinde duruşma sırasında şikâyetin reddini talep ederek şikâyete karşı koyduğu, hacze konu taşınmazın hâle uygun mesken değerinden daha fazla değerde olduğu yapılan keşifle tespit edildiğinden, şikâyetin kısmen kabulüne kabul verilmesi sonucunda alacaklının kısmen haksız çıktığı; şikâyet sonunda hükmedilecek vekâlet ücretinin de yargılama giderlerine dahil olup, şikâyet yoluna başvuran kişinin kendisini vekille temsil ettirdiği, şikâyetin kısmen kabulü nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin madde 11/3'e göre; borçlu yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, öte yandan; HMK'nın 326. maddesi uyarınca, diğer yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılmasının zorunlu olduğu, hâl böyle olunca; bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dosya incelemesinde ... Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen yazı cevabında murise ait ... plakalı aracın MTV borcu bulunduğunun beyan edildiğinden; yerel mahkemece murisin ölüm tarihi ............. esas alınarak muris adına kayıtlı araç olup olmadığı ilgili emniyet müdürlüğünden sorulmadan, davacının terekeyi sahiplenme anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Yapılan araştırmalar sonucunda davacılar murisi ...’nun ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun anlaşılması halinde TMK'nin 605/2. maddesi gereğince davacılar tarafından mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekeceği, davacı mirasçılar aleyhine yapılan .... İcra Müdürlüğü'nün ............... Esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, haciz işlemlerinin iptaline, maaş haciz kesintilerinin iadesine karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği-
HMK mad. 323 uyarınca, karar ve ilam harcı, vekalet ücreti, tebligat ve keşif giderleri yargılama giderlerinden olduğu- Başlangıçta alınan harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davalılardan alınarak davacıya verilmesinin de yasal dayanağının bulunmadığı-
HMK mad. 326 uyarınca, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, HMK mad. 323 uyarınca ise, harç, vekalet ücreti ve sayılan diğer giderler yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlandığına göre, yargılama giderinin davacı üzerine bırakılması doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmadığı-
Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağının, İİK mad. 106/2 gereğince menkul hükmünde olduğundan, bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK mad. 89'a uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebileceği- İİK mad. 89 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklının İİK mad. 89/4 uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK mad. 338/1 hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği- Üçüncü kişinin "haciz müzekkeresine" karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK mad. 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK mad. 96-97'de belirtilen yazılı kurallara göre işlem yapması gerektiği- Somut olayda, borçlu şirketin hesaplarında bulunan paraların haczi için davacı bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından verilen cevapta, şube nezdinde bulunan borçluya ait hesap üzerindeki rehin, hapis, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek kaydı ile haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği, buna göre, İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine, bankanın hesap üzerinde, rehin hakkını ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK mad. 89'a çözümleneceği, bu sebeple üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının açıklanan nedenlerle reddi gerektiği-
Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, davalı işverenin ihtarnamesi ile davacıya aynı ücret ve haklar ile çalışma teklifi yapılıp, davacının işe iade talebini kabul etmediği anlaşılmış ise de, bu talebin dava şartı olan arabuluculuk sürecinin başlamasından (yani 1 aylık hakdüşürücü süre içerisinde arabulucuya başvurulmasından) sonra yapıldığı ve bu durumda işe davetle birlikte dava kabul edilmediği sürece sırf işe davet ve bu davete icabet etmemenin işe iade davasının reddini gerektirmeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Davalı-davacı erkeğin boşanma davası reddedildiğine göre davacı-davalı kadın yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı-davacı erkekten tahsili gerekeceği-