HMK mad. 326 uyarınca, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, HMK mad. 323 uyarınca ise, harç, vekalet ücreti ve sayılan diğer giderler yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlandığına göre, yargılama giderinin davacı üzerine bırakılması doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmadığı-
Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağının, İİK mad. 106/2 gereğince menkul hükmünde olduğundan, bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK mad. 89'a uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebileceği- İİK mad. 89 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklının İİK mad. 89/4 uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK mad. 338/1 hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği- Üçüncü kişinin "haciz müzekkeresine" karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK mad. 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK mad. 96-97'de belirtilen yazılı kurallara göre işlem yapması gerektiği- Somut olayda, borçlu şirketin hesaplarında bulunan paraların haczi için davacı bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından verilen cevapta, şube nezdinde bulunan borçluya ait hesap üzerindeki rehin, hapis, takas ve mahsup haklarından sonra gelmek kaydı ile haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği, buna göre, İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine, bankanın hesap üzerinde, rehin hakkını ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK mad. 89'a çözümleneceği, bu sebeple üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının açıklanan nedenlerle reddi gerektiği-
Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, davalı işverenin ihtarnamesi ile davacıya aynı ücret ve haklar ile çalışma teklifi yapılıp, davacının işe iade talebini kabul etmediği anlaşılmış ise de, bu talebin dava şartı olan arabuluculuk sürecinin başlamasından (yani 1 aylık hakdüşürücü süre içerisinde arabulucuya başvurulmasından) sonra yapıldığı ve bu durumda işe davetle birlikte dava kabul edilmediği sürece sırf işe davet ve bu davete icabet etmemenin işe iade davasının reddini gerektirmeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Davalı-davacı erkeğin boşanma davası reddedildiğine göre davacı-davalı kadın yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı-davacı erkekten tahsili gerekeceği-
Anne olmadığının tespitine yönelik yargılama giderinin dışında kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiği-
Fer’i müdahilin tek başına temyiz hakkının bulunmadığı- Usulsüz tescil iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil davasında dava konusu para dışında başka bir şey (müddebih) ise değerini mahkemenin takdir edeceği- Bir davada müddebihin tek bir değeri olduğu ve bu şekilde müddeabihin değeri takdir edilip kesinleştikten sonra bu değerin, mahkemenin görevli olup olmadığı, mahkemenin kararının temyiz edilip edilemeyeceği, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılıp yapılamayacağı, temyiz sonucunda verilecek Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilip gidilemeyeceği, harç hesaplanması ve vekalet ücreti takdirinde esas alınacağı- Mahkemece, dava konusu taşınmazın harca esas değeri davacı tarafça dava açılırken tam olarak belirtilmediğinden değerin tespiti yönünden yapılan keşif ve bilirkişi giderinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ancak, mahkemece müddeabihin değerinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup, müddeabihin değeri davanın başında mahkeme tarafından re’sen takdir edileceğinden, davada davacının gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet verdiği de söylenemeyeceğinden keşif ve bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderlerinden de davayı kabul eden davalının sorumlu tutulması gerektiği ve bu suretle, yapılan keşif ve bilirkişi giderinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, ancak söz konusu yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği, kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiği- Hükmün sadece fer'ileri yönünden temyiz halinde davalıdan alınması gereken temyiz peşin harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağı-
Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup, reddedilen miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesininin 13. maddesi gereğince nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı- HMK'nin 326/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken tamamının davalıdan alınmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde yargılama giderleri konusunda davalı aleyhine olacak biçimde fazla miktara hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki anılan yanılgının yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine aile mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi halinde, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Davalı hakkındaki manevi tazminat istemi reddedildiğine göre AAÜT'nin 10. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına hiçbir gerekçe gösterilmeksizin maktu vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı- Davacının istemi reddedildiğine göre davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-