Davadaki haklılığın, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmek zorunda olduğu, şikayete konu ilk icra emri (maddi hata ile de olsa) ilama aykırı düzenlendiğinden davacı/borçlu dava tarihi itibarı ile şikayetinde haklı olup, davacının yaptığı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve karar-ilam harcının davalıya yükletilmesi gerekirken, mahkemece gerekçesi dahi açıklanmadan, kanaate dayalı olarak davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacının davalının yaptığı yargılama giderlerinden sorumlu tutulup, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davaya konu asıl alacak üzerinden başlatılan icra takibinde,, davacıların sorumlu oldukları borç miktarı daha az olarak tespit edildiğine göre, tespit edilen miktar kadar davacıların davalarında haklı çıktığı anlaşıldığından, asıl ve birleşen davada davayı vekil ile takip eden davacılar lehine haklı olunan miktar üzerinden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı-
Davada taraflardan her birinin kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranında paylaştırılacağı-
Somut olayda, davayı kabul eden davalıların, aynı zamanda davanın açılmasına da sebebiyet verdiği hususu ile Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gözetilerek mahkemece belirlenen 134.554,50TL üzerinden harç ve vekalet ücreti takdiri gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 538.218,00TL üzerinden harç ve vekalet ücretinin hesaplanmasının doğru görülmediği- Ayrıca harç ve vekalet ücretinin anılan ilkeler doğrultusunda davayı kabul eden davalılar ve davacı arasında paylaştırılması gerekirken, tenfizi talep edilen dava konusu taşınmazlarda vasiyet alacaklısı olmayan davalı ... yönünden, istinaf edilmeyen kısmı aşar şekilde hüküm kurulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince yeniden rapor alınıp davalının istinaf talebinin kabulüne karar verilmiş olsa da sonuç itibariyle ilk derece mahkemesi ile aynı sonuca varılarak davanın kabulüne karar verildiği, bu durumda davacı haksız çıkmadığından davalının vekalet ücretine hak kazanmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yanlış olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
HMK. 326/1 gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği- Davacılar gerek ilk derece mahkemesinde gerekse yapılan istinaf incelemesi sonunda haksız bulunarak açtıkları dava reddedilmiş olup istinaf sisteminde, istinaf talebinin kabulü ile inceleme yapılmasına şeklinde bir karar bulunmadığı ve Bu nedenle istinaf talep etmekte haklı oldukları gerekçesiyle davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında sulh protokolü düzenlendiği, anılan protokolde asıl ve birleşen davada davalının iş bu asıl ve birleşen davada feragat nedeniyle vekalet ücreti talebinde bulunmayacağının belirtildiği görüldüğünden, asıl ve birleşen davada vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği-
Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce davadan feragat ettiğinden alınması gereken harç maktu karar harcının 1/3’ü oranında olacakken, harcın iadesi yönünde hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, ne var ki, bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davalı tarafından zamanaşımı def’inde bulunulan itirazın iptali davasında, TBK’nun 146. maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle zamanaşımına uğrayan davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu- Davanın zamanaşımı sebebiyle reddedildiği nazara alındığında karar tarihinde yürürlükte olan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği- HMK.'nun 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re'sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı-
Hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken harcın mahsup edilerek fazlasının karşı davacıya iadesi, yargılama giderlerinin de karşı davadaki toplam talep ile kabul edilen miktar dikkate alınarak kabul-ret oranlaması yapılarak taraflar arasında paylaştırılması, vekalet ücretinin de bu miktarlar dikkate alınarak kabul ve ret oranına göre taraflar lehine veya aleyhine hükmedilmesi gerekeceği-