Borçluya yenileme tebliğ edilmiş ise de, yenileme, ödeme emrinin unsurlarını içermediğinden itiraz süresinin yenilemenin tebliği ile başlatılamayacağı, borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmaması halinde, 7201 s. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanarak muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilemeyeceği, borçlunun daha önce takibi öğrenmiş olmasının da kendisine ödeme emri tebliğ edildiği sonucunu doğurmayacağından zamanaşımı itirazının yasal sürede olduğunun kabulü gerekeceği - Borçluya ‘ödeme emri tebliğ edilemese’ bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçlunun şikayet ve itirazda bulunabileceği-
Borçlunun önceki hamillerden birisi ile kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def'ilerini -hamilin, bonoya iktisab ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin, takip hukuku açısından geçerli yazılı bir belge ile kanıtlanmadıkça- ileri süremeyeceği-
3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için çekin keşide tarihinin yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarih olarak düzenlenmesi gerekeceği-
Çeke ilişkin zamanaşımını 3 yıl olarak hükme bağlayan kanunun 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu tarihten önce çeklere ilişkin zamanaşımı süresinin ise 6 ay olarak düzenlenmiş olduğu-
Alacaklı cirantanın taraf olmadığı menfi tesbit davasından verilen tedbir kararının takip alacaklısını bağlamayacağı-
Zamanaşımının kesilmesi halinde, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımının işlemeye başlayacağı, alacaklının haciz talebinden sonra, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan ek haciz talebinde bulunması halinde, bonoya dayalı olan takipteki alacağın zamanaşımına uğramamış olacağı-
HMK.’nun 17. maddesinde bahsedilen “tacir” sözcüğü ile kastedilenin “işin ticari nitelikte olma”yıp, “tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olması” olduğu; sözleşme konusunun “ticari iş” olmasının, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermediği-
Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlayan senedin ödenmesinin ancak tatili takip eden ilk iş günü istenebileceği-
Borçlunun şahsi def'ilerini hamile karşı ancak hamilin bonoyu iktisab ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise ileri sürebileceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, "takibin kesinleşmesinden önceki" devrede "zamanaşımının gerçekleştiği"ne ilişkin itirazın, ödeme emri tebliğinden itibaren "5 günlük" yasal süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği (İİK. mad. 168/5), "takibin kesinleşmesinden sonraki" devrede, "borcun zamanaşımına uğradığı"na ilişkin şikayetin ise "süreye tabi olmaksızın" ileri sürülebileceği (İİK. mad. 71/son, 33/a)-