Borçluya yenileme tebliğ edilmiş ise de, yenileme, ödeme emrinin unsurlarını içermediğinden itiraz süresinin yenilemenin tebliği ile başlatılamayacağı, borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmaması halinde, 7201 s. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanarak muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilemeyeceği, borçlunun daha önce takibi öğrenmiş olmasının da kendisine ödeme emri tebliğ edildiği sonucunu doğurmayacağından zamanaşımı itirazının yasal sürede olduğunun kabulü gerekeceği - Borçluya ‘ödeme emri tebliğ edilemese’ bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçlunun şikayet ve itirazda bulunabileceği-

Alacaklı vekili tarafından 27.05.2000 tarihinde borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatın bila tebliğ döndüğü ve örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adı g ...