Mahkemeden alınan ihtiyati haciz kararının, özel bir hüküm olan İİK. mad. 261 uyarınca, aynı mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinde infazı gerekeceği-
Borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak hem borca ve imzaya itiraz edilmiş ve hem de ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülmüşse, icra mahkemesince öncelikle “ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü”ne ilişkin şikayetin incelenerek, başvurunun süresinde olduğu saptandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-,
Alacaklının yapacağı icra takip işlemleri ile (örneğin; haciz talebi ile) alacağın bağlı olduğu zamanaşımı süresinin her defasında yenilenip yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı-
Borçluların takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayetlerini, yasal (5) günlük süreyi geçirdikten sonra icra mahkemesine yaptıklarının görüldüğü, anılan sürenin hak düşürücü süre olduğu re'sen gözetilerek istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiği-
Takip dayanağı bononun miktar kısmında "tahrifat" yapıldığı, gerçek borcun ödendiğinden bahisle yapılan başvurun "borca itiraz" niteliğinde olduğu (İİK. mad. 169) ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren "5 günlük" süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Yetki itirazında bulunmuş olan borçluya gider avansını yatırması için verilen iki haftalık süre içinde bu avansın yatırılmaması halinde mahkemece 'davanın açılmamış sayılmasına' değil 'davanın usulden reddine' karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu çekte keşide yeri olarak 'H. Bolu'nun yazılmış olması halinde bu belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunun kabulü gerekeceği-
Beş günlük itiraz süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, ertesi gün mesai saati sonuna kadar yapılacak olan itirazın geçerli ve süresinde yapılmış sayılacağı-