Takibin iptali istemine ilişkin davada, borçluların "senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile nama yazılı düzenlenmesi gerektiği" iddiasının takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği ve keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri sürmesinin mümkün olmayacağı-
İcra takibinin ve ödeme emrinin iptali davasında; taraflar gelmeseler bile borçluların şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı vekilinin talebi ile çıkarılan ikinci ödeme emri tebliği borçluya yeni itiraz hakkı vereceğinden, ikinci ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda zorluk çıkaracak şekilde oluşturulan hükmün bozulması gerekeceği-
Mirasçının tek başına alacaklı sıfatıyla takip ehliyeti olmasa da; takip kesinleşmeden, borçlunun, hakkındaki lehe sürelerden feragat ettiğini, takibin kesinleşmesini ve borcu kabul ettiğini, borcun tamamını ödeyeceğini beyan etmesi ve alacaklı vekili ile icra memuru huzurunda ödeme taahhüdü ve borç ikrarı içeren tutanağı imzalamasıyla artık bu beyanın kesin hüküm sonuçlarını doğurması karşısında, alacaklının takip ehliyetine yönelik şikayetinin reddi gerektiği-
Alacaklının yetkili hamil olmadığına ve takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Cezaevinden tahliye edilen borçlunun, cezaevinden gönderdiği itiraz dilekçesinin icra mahkemesi esasına kaydedildiği, mahkemece, tahliye tarihinden önce itiraz dilekçesi esasa kaydedildiğinden istemin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde borçlu olarak gösterilmeyen kişiye ödeme emri gönderilmesinin ona borçlu sıfatı kazandırmayacağı-
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi ise 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağının nazara alınması gerekeceği-
Borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ödeme emrine karşı icra mahkemesine itirazda (şikayette) bulunabileceği, bu süre geçirildikten sonra yapılan itirazın geçersiz olacağı, bu durumda mahkemece öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılması gerekeceği, tebligatın usule uygun olup olmadığı saptanmadan senetteki imzanın borçluya ait olduğundan bahisle sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-