Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği, bu sürenin, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı çeklerin keşide tarihleri 30.11.2012, 31.12.2012 ve 31.01.2013 olup ibraz sürelerinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra olmakla, çeklerin 3 yıllık zamanaşımı süresine tabiolduğu- Buna göre icra takibinin başlatıldığı 24.09.2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin geçmediği-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunmasının yeterli olduğu- Senetteki her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemeyeceği- Şirket kaşesi dışına atılan ikinci bir imzanın,tanzim eden lehine aval veren sıfatı ile atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatı ile sorumlu olduğunun kabulü gerektiği-
Bonoya dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğu- Feragat edilen önceki takibin zamanaşımı yönünden sonuca etkisi bulunmadığı-
Muteriz borçlunun tacir olduğu iddia ve ispat edilemediğine göre, bonodaki yetki şartının muteriz borçlu yönünden sonuç doğurmayacağı-
Mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan çelişkiyi giderici mahiyette ve kesin kanaat içerir mütalaa alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, raporlardan birine üstünlük tanınmak suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde itirazın kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
İİK'nun 168/3. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olacağı, bu sürenin, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetileceği - Somut olayda borçluların yasal 5 günlük şikayet süresinden sonra icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettikleri, tebligat usulsüzlüğü yönünde bir itirazın da ileri sürülmediğinden, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca talebin süreden reddi gerekeceği -