Poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğu-
Muteriz borçlunun tacir olduğu iddia ve ispat edilemediğine göre, bonodaki yetki şartının muteriz borçlu yönünden sonuç doğurmayacağı-
Mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan çelişkiyi giderici mahiyette ve kesin kanaat içerir mütalaa alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, raporlardan birine üstünlük tanınmak suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde itirazın kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
İİK'nun 168/3. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde  takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olacağı, bu sürenin, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetileceği - Somut olayda borçluların yasal 5 günlük şikayet süresinden sonra icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettikleri, tebligat usulsüzlüğü yönünde bir itirazın da ileri sürülmediğinden, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca talebin süreden reddi gerekeceği -
Takip dayanağı bonolarda vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği yolunda kayıt bulunmasının, bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemeyeceği ve bu kayıtların yazılmamış sayılacağı- Senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulunun geçerli olduğu- 
Borçlunun başvurusunun İİK'nun 168/5. maddesi gereğince süresinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece, faize ve faiz oranına itirazın yasal süresi içerisinde yapıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takipte birden fazla borçlu bulunduğu halde, yetki itirazında bulunmayan diğer borçluları da kapsar şekilde karar verildiği, o halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabulü ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının muteriz borçlu yönünden tefrik edilerek yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Borçlunun, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazda bulunabileceği, bu süre geçirildikten sonra yapılan itirazın geçersiz olup, bir hukuki sonuç doğurmayacağı-
Ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği ancak HMK. mad. 17 uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin tacir olmayan avalistleri bağlamayacağından yetki itirazının kabul edilmesi gerektiği-