Çizilmiş cirolar yapılmamış sayıldığından -TTK 702 (şimdi, 790)- takip dayanağı çek arkasındaki isim ve imzası çizilmiş olan kişinin senet bedelinden sorumlu olmayacağı—
İki tarafa borç yükleyen bir sözleşme -ortaklık sözleşmesi, kira sözleşmesi, satış sözleşmesi, «avukatlık ücret sözleşmesi», «protokol» vs.- gereğince düzenlenmiş olan senetlerin «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» takibe konu yapılamayacağı, bu senetlere dayalı takiplere borçlunun «borca itiraz»da bulunması («borçlu olmadığını» ileri sürmesi) halinde, borca itiraz»ın kabul edilerek «takibin iptali» gerekeceği—
Taraflar arasında yapılmış olan sözleşmede, temerrüt faizi oranının saptanmış olması halinde, borçlunun bu faiz oranına itiraz edemeyeceği- (Alacaklının, borçlu ile aralarında yaptıkları sözleşmede kararlaştırdıkları akdi faizi borçludan isteyebileceği) —
Muhatabın kendisine ciro edilen çeke dayanarak, «karşılığı olmadığı»ndan bahisle, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe koyamayacağı—
«İmzaların bağımsızlığı» ilkesi uyarınca (TTK. 589; şimdi; Yeni TTK. mad. 677), keşidecinin imzasının ona ait olmamasının (sahte olmasının) cirantaları sorumluluktan kurtarmayacağı—
Yetkisizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince borçluya yeni ödeme emri gönderilme tarihinden sonra, dosyanın senedin bağlı olduğu zamanaşımı süresi kadar takipsiz bırakılması halinde, takibin zamanaşımı nedeniyle iptali gerekeceği—
Açılmış olan takibin süresinde yenilenmemiş olması nedeniyle işlemden kaldırılmış olması halinde, zamanaşımı süresinin başlangıcının, ilk takip tarihine göre saptanamayacağı—
Karşılığı bulunmayan çeke dayalı takiplerde alacaklının, çekin «ibraz» ya da «takas» tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için -kademeli olarak ve avans oranında- faiz isteyebileceği—
% 5 çek tazminatından sadece muhatap banka nezdinde karşılığı bulunmayan keşidecinin sorumlu olduğu, cirantanın bu konuda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı-
Senedin vade tarihinden sonra takip alacaklısına ciro edilmiş olması halinde; bu cironun «temlik hükmünde» olacağı ve borçlunun lehtara karşı ileri sürebileceği (kişisel) def’ileri, hamile karşı da ileri sürebileceği—