Lehine aval verilen kimsenin mutlaka “bono borçlusu” olması gerektiği, bonoda sorumlu olarak gösterilmemiş olan bir kimse lehine verilen avalin geçersiz olacağı; senette imzası bulunmayan keşideci lehine aval vermiş olan kişinin, senet bedelinden sorumlu tutulamayacağı-
Hukuk hakiminin,ceza mahkemesince verilen beraat kararı ile bağlı olmadığı-
“Mükerrerlik itirazı”nın İİK.’nun 168/5 maddesi uyarınca 5 günlük süre içinde bildirilmesi gerekeceği-
Bonoyu düzenleyen keşideciye karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresinin “vadeden itibaren üç yıl” olduğu-
Takip dayanağı senet aslının icra müdürlüğünün kasasında bulunmaması halinde –yedi gün içinde yapılacak şikayet sonucunda- “ödeme emrinin iptaline”karar verilmesi gerekeceği-
Bonoya dayalı olarak yapılan genel haciz yolu ile takipte,borçlunun icra mahkemesine değil,icra dairesine zamanaşımı itirazında bulunması gerekeceği-
“Dayanak bonoların ipotekle teminat altına alındığını,ekli protokolle borcun vadesinin uzatıldığını,borç miktarının ödemeler nedeniyle 11.000 TL olduğunu,bunun haricinde borçları bulunmadığını” belirterek borca itirazda bulunmuş olan borçlunun bu itirazlarının icra mahkemesince incelenerek,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini,”iddiaların genel mahkemede yapılacak yargılama ile araştırılacağı”nın belirtilerek hüküm kurulamayacağı-