“Ödeme emrinde alacaklının açık adresinin ve vergi numarasının bulunmadığını,çek yaprağının aslının kasaya alınmamış olduğunu” icra mahkemesine yaptığı başvuruda bildirimiş olan borçlunun bu başvurusunun “itiraz” değil “şikayet” niteliğinde olduğu-
Bonoda sorumluluğun, bonoyu tanzim etmiş olan kişinin imzası ile doğacağı,keşideci olarak bonoda imzası bulunmayan kişiye ödeme emri gönderilemeyeceği-
Takip konusu belgenin kambiyo senedi niteliğini taşımaması halinde, borçluya “örnek:7 ödeme emri” yerine “örnek:10 ödeme emri” gönderilemeyeceği-
Ankara'da keşide edilen ve muhatap banka şubesi de Ankara'da bulunan çekin İstanbul'da icraya konulamayacağı, borçlunun 'kendi ikametgahı olan Alaşehir İcra Müdürlüğünde takibin yapılması gerekeceğine' yönelik yetki itirazının yerinde olduğu–
“Takipten sonra işleyecek faiz”in,icra müdürlüğünce 3095 sayılı Kanununun 2/II maddesi uyarınca “kademeli olarak” uygulanması gerekeceği-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olduğunun saptanması halinde –ibraz ve zamanaşımı sürelerinin hesabında- çekin tahrifatsız (tahrifat tarihinden önceki) keşide tarihinin esas alınacağı-
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, alacaklının takip talebinde “fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını” istemiş olması halinde, takip konusu alacak, tahsil tarihine kadar “yabancı para alacağı” olarak değerlendirileceğinden, bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince “vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar” Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği-