Lehine aval verilen kimsenin mutlaka “bono borçlusu” olması gerektiği, bonoda sorumlu olarak gösterilmemiş olan bir kimse lehine verilen avalin geçersiz olacağı; senette imzası bulunmayan keşideci lehine aval vermiş olan kişinin, senet bedelinden sorumlu tutulamayacağı-
Borçlunun icra mahkemesine başvurarak “borca itiraz” da bulunmasının zamanaşımını kesmeyeceği-
Resmi defter tutulması”(MK..625) devam ettiği sürece,miras bırakanın borçlarından dolayı, mirasçılar hakkında icra takibi yapılamayacağı-
“Açık bono”düzenlenebileceği, ancak “tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış olan bir bononun,aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu” iddiasının yazılı belge ile kanıtlanmas ı gerekeceği-
Takip konusu şirkete ait bononun,imza sirküleri gereğince çift imza yerine tek imza ile düzenlenmiş olması halinde,bu bononun bedelinden şirketin değil tek başına imzalayan temsilcinin şahsen sorumlu olacağı-
Bonoya dayalı alacaklar hakkında BK.’nun 73. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 89)uygulanmayacağı;bonoda ödeme yerinin gösterilmemiş olması halinde,senedin “tanzim yeri”nin ödeme yeri sayılacağı-
“Ödeme emrinde alacaklının açık adresinin ve vergi numarasının bulunmadığını,çek yaprağının aslının kasaya alınmamış olduğunu” icra mahkemesine yaptığı başvuruda bildirimiş olan borçlunun bu başvurusunun “itiraz” değil “şikayet” niteliğinde olduğu-
Bonoda sorumluluğun, bonoyu tanzim etmiş olan kişinin imzası ile doğacağı,keşideci olarak bonoda imzası bulunmayan kişiye ödeme emri gönderilemeyeceği-