Doğrudan T.K. 21/2. madde uyarınca yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği- Borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespitine karar verildikten sonra, borçlunun İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince itiraz ve şikayetlerini 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapmış olması durumunda bu itiraz ve şikayetleri hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Bilirkişice inceleme yapılan senedin, takip konusu bono olup olmadığı anlaşılamadığından, mahkemece; itiraza konu senette yer alan keşideci imzasının muteriz borçluya ait olup olmadığı hususunda yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik "zamanaşımı itirazı"nın süreye bağlı olmaksızın yapılabileceği-
Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin kanunun emredici nitelikteki maddelerine aykırı olacağı-
Şikayetçi üçüncü kişinin takipte taraf olmayıp takibin iptalini isteyemeyeceği-
İİK'nun 168/4. maddesi hükmüne göre, borçlunun, imzaya itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunlu olduğu-
Bononun miktara ilişkin yazı ile yazılan kısmında tahrifat yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekli olsa da, bononun düzenlenme tarihindeki Türk lirasının değeri göz önüne alındığında, 275.00 TL için bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, bononun miktarının yazı ile bono metnine yazılırken "bin" kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerektiği; mahkemece; “ikiyüzyetmişbeş” ibaresinin arkasına (bin) yazısının sonradan eklendiğini tespit edildiğinden, icra takibinin 274.725,00 TL'lik kısmının durdurulmasına karar verilmesinin kabulünün aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağı-
Savcılık Hazırlık soruşturması dosyasında alınan Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden raporunda, "imzanın borçlunun elinden çıktığının kuvvetle muhtemel olduğunun bildirildiği" görülmekle birlikte, her ne kadar bu rapor kesin kanaat içeren bir rapor mahiyetinde olmadığından hükme esas alınamaz ise de, mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, "senetteki imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla borçlunun eli ürünü olduğunu gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgu saptanamadığı"na ilişkin olduğundan, resmi kurumların talebi üzerine alınan ve birinin diğerine üstünlüğü kabul edilemeyen raporlar arasında çelişkinin oluştuğu anlaşıldığından, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan rapor alınması gerektiği- Adli Tıp Kurumu raporuna veya heyetçe düzenlenmiş olan rapora üstünlük sağlamayacağı- Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığı-
Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğinde, mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gereği-
Borçlular arasında menfaat çatışması bulunduğundan, bir borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin diğer borçlu tarafından tebliğ alınması halinde, yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olacağı- Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği- İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun itirazı ve şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerektiği-