Takibe konu borcun, dava dışı üçüncü kişi keşideci tarafından ihtirazi kayıtla ödenmiş olması, şikayet ve itirazdan açıkça feragat edilmediği sürece itirazların esasının incelenmesine engel olmayacağı-
Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri göndermesi gerektiği- Borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görüldüğü durumda, hakimin talepten noksanına hükmedebileceğine ilişkin yasal düzenleme göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar vermesinin gerekeceği-
Faiz oranı konusunda, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bono dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve bono nedeniyle alınacak faizi belirleyen (akdi faiz) anlaşmanın tarafları bağlayacağı- Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesinin takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında, sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması şartına bağlı olduğu- Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği- Vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar, Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz istenebileceği-
Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; sair itiraz ve şikayetinin yanı sıra, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına itiraz ettiği davada, alacaklının bilirkişi raporunda belirtilen miktarın üzerinde bir talebi bulunmadığı halde, mahkemece yanılgılı değerlendirme yaparak itirazın kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu davada, sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirileceği- İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığından, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
Alacaklı ve borçlu arasında takibe konu bononun protokol kapsamında verildiğini protokolde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde senetlerin ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığını, ödemenin şarta bağlanmış olması nedeniyle TTK'nun 776/1-b. maddesi gereğince bononun kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği davada, takibe dayanak bononun protokol kapsamında verildiği ve protokol gereğince şarta bağlandığı, alacaklının protokolde kendisine yüklenen edimleri yerine getirip getirmediği, alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği hususları yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıl olduğu- Alacaklı tarafından 3 yıllık süre dolmadan takibe geçildiği durumlarda zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı-
Ticari temsilcinin, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verilen kişi olduğu- Ticari mümessilin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olup açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- Ticari mümessilin ticaret siciline tescil edilmesi gereği ve işletme sahibinin tescilden önce de temsilcinin yaptığı işlemden sorumlu olduğu- Ticari vekilin, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi olduğu, bu yetkinin işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsadığı, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamayacağı, kambiyo taahhüdünde bulunamayacağı, dava açamayıp açılmış davayı takip edemeyeceği-
Ticari mümessilin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olduğu- Kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediği gibi bu vekaletten de aynı azilname ile azledilen ticari mümessilin düzenlemiş olduğu kambiyo senedinden borçlunun sorumlu olmayacağı-
İtiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmadığı durumlarda, takibe konu dosya borcunun diğer borçlu ciranta tarafından ödenerek infaz edilmiş olmasının, hakkında takip yapılıp ödeme emri gönderilen ve bu nedenle itiraz ve şikayette bulunan borçlu yönünden itiraz ve şikayetlerin esasının incelenmesine engel olmayacağı-