Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’i olduğu ve mahkemece bu iddia incelenmesinin gerektiği- Takip dayanağı olan çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddiası davacı ciranta tarafından alacaklı hamile karşı ileri sürülmüş olup, keşideci tarafından ileri sürülmese dahi çekin geçerliliği mutlak def’i mahiyetindeki bu iddiaya bağlı olduğundan ciranta tarafından ileri sürülebileceği-
İcra takip dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkartılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği ve borçluya yenileme emri tebliğine kadar herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediği durumlarda takip kesinleşmediğinden başvurunun bu haliyle İİK'nun 168/5 ve İİK'nun 169. maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gereği-
İki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunan durumlarda mahkemece, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan, çelişkiyi giderici mahiyette ve kesin kanaat içerir rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereği-
Somut olayda; alacaklı vekili tarafından borçlu adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunması halinde haciz konulması için sorgulamasının talep edildiği, alacaklı vekilinin talebi icra müdürlüğünce kabul edilip gerekli sorgulamanın yapıldığına ilişkin sonucun talebin altına şerh düşüldüğünden anılan işlem takibin devamını sağlamaya yönelik olup, zamanaşımını kesen bir işlem olduğu-
Bonoda keşidecinin sorumluluğu için, imzanın, keşideci adının şirket kaşesinin üzerine atılması gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmadığı-
İmzaya ve borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gereği-
Borçlunun yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirmesi gereği- İtirazın kabulü kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde takibin yapıldığı yetkisiz icra dairesine başvurularak dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin istenilmesi gereği- HMK.m.20'nin takip hukukunda da geçerli olduğu-
Zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifadeceği-
Alacaklı hamil, imzaya itiraz eden lehtarın imzasının sıhhatini bilemediği durumlarda ağır kusurlu kabul edilemeyeceği- Alacaklının, çeki takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğunun ispatlanamadığı durumlarda, mahkemece tazminattan sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Senedin keşide tarihinde yetkisiz temsilci tarafından imzalandığı gerekçesiyle davanın kabulü haline, İİK. mad. 169/a-5 uyarınca, borçlu hakkındaki "takibin durdurulması"na karar verilmesi gerektiği, "takibin iptali"ne karar verilemeyeceği-