Muhatabın, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren, takibin şekline göre icra mahkemesine itiraz etmemiş olmasının, tebligatın usulsüzlüğünün tesbiti halinde mal beyanında bulunma tarihi ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle, varsa hacizlerin “bulunması nedeniyle, mahkemece şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Takip konusu çekin, süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olması halinde icra mahkemesince “kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılmış olan takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince borçlunun şikayeti kabul edilerek “takip talebinde ve çekte borçlu sıfatları bulunmadığından yapılan takibin durdurulmasına” dair verilmiş olan kararda, yapılan başvuru “şikayet” olduğundan –yani; “borca itiraz” olmadığından- alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde, icra müdürünün “takip konusu senedin zamanaşımına uğradığını“ ileri sürerek, borçluya “örnek:10 ödeme emri” göndermekten kaçınamayacağı-
Takibe dayanak senedin bedel bölümüne 21.500 rakamla yazıldıktan sonra yanına Amerikan Doları açıklaması yazı ile yazılmış ve dolar işareti ($) konulmasının Kanada Doları değil U.S.D. Doları cinsinden borcun doğduğunu gösterdiği, senet metninde de yazı ile yazılan kısımda ise, yirmi birbin beş yüz Amerikan Doları yazılarak ve dolar işareti konularak belirtildiği, böyle olunca anılan bononun 21.500 Amerikan Doları olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceği-
“Yetkisizlik kararı” üzerine, süresi içinde yetkili mahkemeye başvurulması halinde, yetkili mahkemede görülmeye başlanan davanın yeni bir dava olmayıp, yetkisiz mahkemede açılan davanın devamı olduğundan, yetkili mahkemede davanın açılması ile kazanılan hakların saklı kalmış olacağı-
Senedin ön yüzüne aynı şahıs tarafından birden fazla imza atılmış olmasının, senedin geçerliliğini etkilemeyeceği, keşidecinin bir(tek) imzasının yeterli olduğu, senedin ön yüzündeki ikinci imzasının aval olarak değerlendirilmesi gerekeceği – Keşideci ile lehtar arasındaki doğrudan mevcut olan münasebetten doğan def’ilerin –örneğin; senedin teminat senedi olduğunun- takip alacaklısı ciranta hamile karşı ileri sürülemeyeceği-
Takip dayanağının kambiyo senedi (çek) olmayıp, kambiyo senedinden kaynaklanan rücu alacağı olması nedeniyle, alacağın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesebilmesi için “mahkemece tedbir kararı” verilmesine gerek yok ise de, alacaklının yargılamaya katılarak def’i yoluyla “alacaklı olduğunu” ileri sürmesinin zorunlu olduğu-
Takip konusu çekin, takip öncesinde zamanaşımına uğramış olduğunun saptanması halinde, icra mahkemesince “takibin zamanaşımı nedeniyle durdurulmasına” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-