Çeke dayalı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerin “borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde”,”muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde” ve “çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde” başlatılabileceği fakat çek alacaklısının yerleşim yerinin bulunduğu yerde takip yapılamayacağı - Keşide yeri ve muhatap banka şubesi Trabzon olan çeke dayalı olarak –keşideci şirketin şubesinin bulunduğu- Alaşehir’de takip yapılamayacağı, HUMK’nun 17.maddesindeki hükmün kambiyo senetlerinde mahsus haciz yolu ile takiplerde uygulanamayacağı-
“Çift vadeli” olarak düzenlenmiş senetler “bono” niteliğinde olmadığından, süresinde yapılan itiraz (ve şikayet) üzerine, icra mahkemesince, bu senede dayalı olarak yapılmış olan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği -Medeni hakları kullanma ehliyetinden kısmen ya da tamamen mahrum olan kişilerin, kambiyo senedi düzenleyemeyecekleri, senedi düzenlediği tarihte hukuki ehliyeti bulunmayan kişilerin düzenledikleri senetlerin geçerli olmayacağı-
Ticaret Kanununda kambiyo senetlerinin zamanaşımını kesecek sebeplerin teker teker sayılarak belirtilmiş olduğu, bu sebeplere başka “zamanaşımını kesen sebep” eklenemeyeceği – Kambiyo senedine bağlı bir alacağın zamanaşımını kesen sebeplerden olan “dava açılması” ile kastedilen hususun “ticari senede dayalı alacağa istinaden açılan eda davası” olduğu –
Süresi içinde “ödeme itirazı”nda bulunarak takibe itiraz eden ve itiraz dilekçesi ekinde tahsilat makbuzlarını, banka dekontlarını ibraz eden borçlunun ödemelerinin, takip konusu senetlere ilişkin olup olmadığının araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu limitet şirkete “asıl temsilci” yanında, dışarıdan her konuda şirketi temsile yetkili olmak üzere atınmış olan kişinin “ticari mümessil” sayılacağı ve şirket adına düzenlediği kambiyo senedinden, şirketin sorumlu olacağı-
Bonoda tanzim edenin imzasının, metni örter şekilde yani metnin altına atılması gerektiği; bonoda aynı şahıs tarafından birden fazla imza atılmış olması halinde, senedin geçerliliğine etkili bir durumdan söz edilemeyeceği, muhatap veya keşideci imzaları dışında bononun ön yüzüne atılmış her imzanın “aval beyanı” sayılacağı, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın “aval” olarak değerlendirileceği; şirket temsilcisinin bononun üzerine atacağı ikinci imzanın, kendisini “avalist” konumuna sokacağı ve –senette, borçlunun isminin yazılması zorunlu unsurlardan olmadığından- ve tıpkı keşideci gibi sorumlu olacağı-
İİK. nun 71 maddesinde öngörülen zamanaşımı itirazının, takibin kesinleşmesinden sonra oluşacak zamanaşımı durumunda ileri sürülebileceği (takip henüz kesinleşmeden İİK. nun 71. maddesinin uygulama alanı bulamayacağı)-
Adi ortaklığı idare ve temsil yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlemlerin, ortakları, üçüncü kişilere karşı eşit olarak sorumlu kılacağı –Adi ortaklığı temsil yetkisi olan temsilcinin imzaladığı çekten doğan borçtan dolayı, diğer ortakların da müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları-